hazreti muhammed

entry3002 galeri
    219.
  1. Peygamberimiz 25 yaşına kadar evlenmemiş , ibadetle meşgul olmuştur.
    Peygamber efendimiz 25 yaşında iken 40 yaşında ve dul olan Hz. Hatice ile evlenir.Hz. Resul Hatice annemizle zenginliği için evlenmemiştir.Çünkü Hz. Resul , Hz. Hatice'nin tüm malını
    Allah yolunda dağıtmıştır (Hz. Resul daha sonra kendisine gönderilen hediye ve altınları da fakirlere dağıtacaktır.) Hz. Hatice ile peygamberimiz 25 sene evli kalırlar.Hz. Hatice , peygamberimize :''Ey Muhammed ben yaşlandım , artık başka hanımla evlen '' deyince peygamberimiz şu cevabı verir: ''Böyle söyleme Hatice , üzülürüm.'' Hz. Hatice 65 yayında
    vefat eder. Hz. Resul 2-3 sene daha kimse ile evlenmez , 53 yaşına gelir.

    Not : O dönemde ''sahabi'' ( Peygamber Efendimizin arkadaşları) savaşlarda şehit oluyor,
    eşleri dul, çocukları yetim kalıyordu. Peygamberimiz sahabiye bu `dul hanımlar ile
    evlenmelerini, onları evsiz, çocuklarını bakımsız bırakmamalarını tavsiye ediyor`, kendisi de
    bu dul hanımlar ile 53 yaşından sonra evleniyorlar.

    Hz. Sevde: 53 yaşında, dul.

    Hz. Aişe: Peygamberimizin dul olmayan tek eşidir. Peygamberimiz genç yaşta olan
    (17-18 yaşlarında : Hz. Aişe'nin ablası Esma hicrette 27 yaşındaydı. Hz. Aişe ablasından 10 yaş küçük olduğuna göre onun da hicrette tam 17 yaşında olması gerekir. Ayrıca Hz. Aişe peygamberimizden önce Cübeyr'le nişanlanmış, daha sonra dini nedenlerle ayrılmışlardı.
    Demek ki evlenecek çağda bir kızdı, nişanlanmış, nişan bozulmuş sonra peygamberimizle evlenmiştir-) Hz. Aişe ile evlenir. Müslüman hanımların sormaya utandığı sorulara cevap vermesi için peygamberimiz Hz. Aişe ile evlenmiş ve onu öğretmen olarak yetiştirmiştir. Hz. Aişe peygamberimizden 2000 hadis rivayet etmiş, Müslüman kadın ve erkeklere öğretmenlik yapmış, hatta Müslüman orduların komutanlığını dahi üstlenmiştir.

    Hz. Hafsa: Dul,

    Huzeyfe kızı Zeynep: 60 yaşında dul,

    Ümmü Seleme: 65 yaşında 4 çocuklu dul,

    Cahş kızı Zeynep: Dul,

    Ümmü Habibe: 55 yaşında dul,

    Cüveyriye, Safiye: Esir (esir ve cariyelerle evlenmek âdet değil iken peygamberimiz onlar ile evlenerek onların da aile kurma haklarının olduğunu , onlarında insan olduğunu çevresindekilere ispat eder .)

    Meymune: 2 çocuklu dul,

    Mısırlı Mariye: Cariye

    Hz. Resul 50 küsür yaşına kadar tek eşle evli kalıyor ,her türlü dünyevi teklifleri reddediyor ve 50 yaşından sonra genç ve zengin bir çok kız yerine koruma ve tebliğ amacını güden , karşılıklı rızaya dayanan evliliklerini objektif olarak inceleyen herkes evliliklerin hiç birinde dünyevi bir amaç olmadığını görebilirler yeterki tarafsız olarak olayları inceleyebilelim.
    Bazılarının aklına şu soru takılabilir, evlenmeden o kadınlara yardım yapılamaz mı idi ?
    NE KADAR IYI BILINIRSE BILINSIN BIR ERKEK DUL BIR KADININ EVINE ARADA BiR BILE OLSA VE KADINLAR 50-55-65 YASLARINDA BILE OLSA UGRARSA DEDIKODU KAÇINILMAZ OLUR! ÖZELLIKLE BÜTÜN PROJEKTÖRLER ÜZERINE ÇEVRILI VE DEVAMLI HATASI ARANAN BiR UYARICI VE ''REJiM DÜŞMANI'' ( ! ) OLURSAN... HZ. MUHAMMAD’E DÜŞMANLARI (HAŞA ) ''DELi, CiNLENMiŞ, YALANCI'' DEDiLER
    AMA HiÇ BiR DÜŞMANI ONA ''ŞEHVET DÜŞKÜNÜ, ÇIKARCI, RÜŞVETÇi'' DiYEMEMiŞTiR. ÖZELLiKLE BU KONULARDA DÜŞMANDAN DAHA iYi ŞAHiT Mi OLUR.. AYRICA EFENDiMiZiN OLAYA CiNSEL AÇIDAN YAKLAŞMADIĞININ BiR DiĞER DELiLi BAZI ''ANNELERIMIZIN'' YASLARINDAN DOLAYI O TÜR IHTIYAÇ DÖNEMINI ÇOKTAN GEÇTiKLERiDiR HELE YAS 50 -65 ARASI iSE VE ÜLKE INSANLARIN ERKEN OLGUNLASIP YASLANDIGI SICAK BIR ÜLKEDE YAŞANILIYORSA ... YAZI BÜTÜNÜ iLE OKUNUNCA ZATEN HZ. MUHAMMED'IN DÜNYA ZEVKINE DÜSKÜN OLMADIGININ ÖRNEKLERI ILE DOLU OLDUĞU GÖRÜLECEKTiR.
    NE MUTLU O'NA VE O'NUN iZiNDEN GiDEBiLENLERE !

    Bazı ön yargılı çevreler Hz. Zeynep annemiz ile Hz. Resul'ün evliliklerine dillerine dolarlar.
    Güya Hz. Zeynep'ten hoşlanan Hz. Resul onun eşinden boşanmasını bekleyip onunla evlenir. Halbuki Hz. Zeynep Hz. Resul'ün akrabasıdır ve daha onu kız iken tanımaktadır. istese onunla kız iken evlenebilirdi. Halbuki evlenmedi ve kendi eli ile Zeynep’i evlatlığı olan kölesi ile evlendirir. Ailenin devamı için huzursuzluk baş gösterip, boşanma talepleri gelince Hz. Resul
    hep bunlara engel olur. Fakat aile kendiliğinden dağılıp boşanma vuku bulunca her konuda, her türlü tabuyu yıkmakla görevlendirilen Hz. Resul, evlâtlıkta evlât gibidir. 'Evlenince hanımı kızın gibi olur' türünden ön yargıları yıkmak için Allah'ın ayeti ile emretmesi üzerine Hz. Zeynep ile evlenir. Tabu dolayısıyla dedikodular çıkacağını bile bile, çünkü Hz. Resul insâni olmayan tüm tabu-taassuplara savaş açmıştı: Kadın savaşmıyor, miras alamaz, kız çocuğu uğursuzdur, namusumuza leke getirebilir, diri diri gömülmelidir. Soy erkek çocuktan devam eder, kız çocuk soyun kesilmesine neden olur... gibi bir çok günah – zararlı ön yargıları, yaşayarak, hayatıyla peygamber efendimiz yıkmış, yok etmiştir.

    Hz. Muhammed'e atılan bir diğer iftira da HZ. Safiye ile evlenmeleri olayıdır : Güya Hz. Resul esir olan Safiye annemize ''benimle evlenirsen seni serbest bırakırım ,'' diye bir teklifte bulunmuştur. Halbuki olay şöyle gelişmiştir:

    ... Savaşta esir olan yahudilerden olan Hz. Safiye'ye Hz. Resul '' sana bir teklifim var , istersen serbestsin mallarını al ve git , istersen sana evlenme tekif ediyorum ,müslüman ol ,yanımda kal'' teklifini özgür ve hür iradesiyle değerlendiren Hz. Safiye annemiz , kendi isteği ile teklifi kabul eder ve Hz. Muhammed'in yanında kalır. Bunun üzerine Müslümanlar ''biz annemizin akrabalarını esir etmeyiz ,'' diyerek esir edilen tüm yahudileri serbest bırakırlar... yahudilerde bu gelişmeler üzerine islama girerler...
    Peygamber Efendimiz bir günde iki öğün sıcak yemek yememiştir. Bazen aylarca evinde sıcak yemek bulunmazdı. Sirke ile kuru ekmek yer ve ''Ne güzel nimet'' buyururdu. Hasır üzerinde yatar, uyandığı zaman vücudunda hasırın izleri belli olurdu. Müslümanlar uyurken gece yarısı kalkıp namaz kılmak kendisine farzdı. Kendisine iftar etmeden birkaç gün üst üste oruç tutmasına izin verilmiştir.
    Hz. Resul insanlara karşı merhametli idi. Kendisini her türlü kötülükten koruyan amcası Hamza'yı öldürüp ciğerlerini yiyen Hint'i ve katili Vahşi'yi affetmiş, kendine hakaret edip, Müslümanları öldürüp aç ve susuz yurtlarından kovan Mekke Müşriklerini, Hayber'li yahudilerin hidayet bulmaları için onlara dua etmiştir. Kendisini zehirlemeye çalışan Yahudi kadını afetmiş , bir topluluk içinde kendisine karşı ağzı bozuk ve saygıdan uzak bir şekilde konuşan kadına karşı takındığı yumuşak ve seviyeli tutumu ile kadının hal ve hareketlerinin değişmesine sahip olmuş , çevresine gerektiğinde nükteler yapan , Nisa suresini dinlerken gözyaşlarını tutamayan ,'' insanlara hizmet eden insanların efendisidir'' buyurup ,halka gerektiğinde eliyle su dağıtan , kibirleden uzakişleri paylaşmayı seven ,evinde iken herkes gibi ''ayakkabılarını tamir edip, elbiselerini dikip temizleyen kendi işini kendi gören ,koyunları sağan bir insan olan Hz. resul çocukları da çok severdi : Onları bir sıraya dizer karşılarına geçer ''bana ilk gelene hediye vereceğim'' derdi, çocuklar sevinç içinde O'na koşar çevresini sararlardı. Torunlarını sırtına alır , namazda iken onların kendi sırtlarına çıkmalarına izin verirdi. Bayram günü ağlayan ,aç bir çocuğu temizleyip doyurmuş ,ona bayram sevincini tattırmış , her çocuğa yetişkin gibi selam verip, onlarla şakalaşır ,namaz esnasında ağlayan bir çocuk sesi üzerine , çocuğun ailesinin cemaat içinde olabileceğini düşünüp namazı hızla bitirmiş , kendisine 9 sene hizmet eden Enes'i bir defa bile azarlamamış ... bir insandı.
    Hz. Resul hayvanlara ve bitkilere de merhametli idi. Yere uzanmış iken elbisesinin üzerine yatan kediyi uyandırmamak için elbisesini keserek ayağa kalkar, islâm ordusunun yolu üzerine çıkan bir köpek ve yavrusunu rahatsız etmemek için ordunun yolunu değiştiren , susuz bir deve görünce eli ile ona su veren peygamberimiz , savaş vakti bitkilerin kesimini yasaklamış, ''yarın kıyamet kopacağını bilseniz ağaç dikin'' buyurarak insanları ağaç dikmeye davet etmiştir.
    Peygamberimiz evlilikleri ile büyük bir merhamet örneği göstermiş, hayatının son senelerinde karşılıklı rıza ile fedakârlık göstererek Müslüman hanımlara kol kanat germiştir. Ayrıca bu evlilikler Peygamber Efendimizin hanımlarının kabilelerini de etkilemiş, onların kendiliğinden islâm'a ısınıp kabul etmelerine vesile olmuştur.
    *
    19 ...