futbolu seviyorum. ingiltere premier ligi favorimdir. diğer ligleri de, atılan golleri de özenle takip ederim. galatasaraylıyım. galatasaray' ın en önemli rakibi fenerbahçe' dir. 3 temmuz 2011 sabahına kadar güle oynaya futbol sohbeti yaptığım, arkadaş olduğum fenerbahçeli arkadaşlar vardı. o gün ne olduysa, o çok sevdiğim insanların çoğu futbol konusunda objektifliğini, ince düşüncesini kaybetti.
birkaç kez bu konuda belli bir uzlaşma noktası aramaya, bu konuyu açıklayabilecek bir şeyler tespit etmeye çalıştım. kendi kulübümün hatalarını, futbolcuların yanlışlarını sergileyip, onlardan da benzer bir özeleştiri bekledim. ama at gözlüğü takmışlardı artık. nefretle, kırıcı konuşuyorlar, laf anlamıyorlardı.
engin baytar trafik kazası geçirince örnek olarak '' peki o arabada necip ya da alex olsaydı ? '' diye yazdım twitter' de, engin' e laf atanlara. bir fenerbahçeli arkadaşım kim bilir kaçıncı kez körü körüne savunmaya geçti. basit bir benzetme yapmış olmama rağmen alex' in engin' den üstün olduğunu belirtti. bardağı taşıran son damlalar meireles' in hakeme tükürmesi oldu. bu konuda da objektif olamayıp kişisel saldırıya geçince onunla iletişimimi kopardım. fenerbahçe' yi körü körüne savunan, özeleştiride bulunmayan, galatasaray' a saldıran ve bunu 3 temmuz 2011' den bu yana düzenli olarak yapan herkesle, uzun süre uzlaşma çabası aradıktan sonra çok yorularak, muhabbetimi kestim, bağımı kopardım, sözlükte donuza eklemeye başladım.
insanların, bir zorluk karşısında kenetlenmesi iyi bir şeydir. ancak bu kenetlenme farklı fikirlere sahip insan ve kurumlarla aradaki bağları kopartıyorsa düşündürücü, üzücüdür.
diliyorum bir gün o objektif bakış, o iyi niyet geri gelir ve fenerbahçeli arkadaşlarımla yeniden güzel diyaloglar kurabiliriz. o zamana kadar tartışmaya götüren, kırıcı olan her diyalog çabasını görmezden geleceğim.
edit: ne yazık ki özeleştirinin kaybolmaya yüz tuttuğu ve diyalog çabalarının yanıtsız bırakıldığı, duvar soğukluğuyla karşı karşıyayız. galatasaraylısı da, fenerlisi de, beşiktaşlısı da, trabzonsporlusu da özeleştiri yapmıyor. çünkü kimsenin işine gelmiyor özeleştiri yapmak. kimse '' arkadaşlar sorunlarımız var, bunları aşmak için herkes şapkasını önüne koysa olmaz mı ? '' diyemiyor. bu yüzden de insanlar birbirine düşman oluyor.
kendi kulübünün hatalarını eleştirmeyen, diyalog kurma çabası içine girmeye yanaşmayan, diğer kulüplere saldıran, nefreti körükleyen tüm şuursuz fanatiklere yazıklar olsun.
