Emevilerin müslümanlığı seçen Arap olmayan uluslara karşı baskıcı ve hor görücü tutumuna karşın, Abbasiler, halkı Arap olmayan bölgeleri'de, Araplarla eşit gören daha ılımlı bir yönetim anlayışını benimsemişlerdi. Arapların yenilgiye uğrattıkları halklar giderek islamlaşmaya başladıklarından, daha önce başka inançlara mensup din adamları ve tüccarların geldikleri yollardan bu kez müslüman din adamları ve tüccarlar Türklerin yaşadıkları bölgelere gelmeye başlamışlardır. Ayrıca Abbasilerin yanısıra Samaniler devletinin de özellikle ordu yönetiminde Türklerden yararlanmasının, islamın bu kitleler arasında yayılmasına yardım ettiği söylenebilir. Yalnız Türklerin islamlaşmasında gözden kaçırılmaması gereken önemli nokta, Türklerin bu yeni dinin birçok unsurunu Araplardan değil iranlılardan almaları konusudur. Türklerin islamın bölgeye Arap orduları aracılığıyla gelmesinden önce de ilişkide bulundukları ve birçok bakımdan ortak noktalara sahip bulundukları Acemleri (iranlıları) kendilerine Araplardan daha yakın görmeleri doğaldı. Böylece iranlılar, Türklerin islam uygarlığını benimsemeleri konusunda bir köprü vazifesi görmüşler, onlara yol göstermişler, onları etkilemişlerdi. Bu etkileri daha sonraki yüzyıllarda, Türk edebiyatı, sanatı, idare sistemi gibi birçok alanda görmek mümkündür.