Hukuk dediğin taraf tutmaz... Bunu en çok ergenekon'da, balyoz'da, odatv'de canı yananların bilmesi gerekir. Hukuk bir tarafa çekilir ve yargıçlar yapılan yorumlardan -medyaya sızdırılan delillerin tartışılması- etkilenecek hale gelir. Hukuksal anlamda yapılması gerekendir. Artık insanlar, soruşturmanın selameti, yargının gerçeğe ulaşabilmesi için yapılması gerektiğini anlamalıdır. Şu anda bile -sosyal medyadan bahsediyorum- o kadar çok delil ortada dolaşıyor ki! Anlamalıyız, daha soruşturma aşamasında bu kadar delilin ortada dolaşması doğru değildir. Bunu ergenekon'da, balyoz'da yaşamadık mı? Uydurma belgelerle insanları gazeteler çarşaf çarşaf darbeci, terörist ilan etmedi mi?
Ortada delillerin, belgelerin dolaşması, daha henüz kovuşturma aşaması dahi başlamamış, iddianame hazırlanmamışken insanların suçlu ilan edilmesi, sadece ergenekon'da, balyoz'da, odatv'de tukaka olmamalı, gerçek bir hukuk istiyor, adalet bu gerçek hukuktan çıksın istiyor isek, soruşturmanın gizlilik ilkesini zedelememeliyiz. Yapılan yayınlar, özellikle iktidarı elinde bulunduranların müdahale alanını daha da genişletiyor, hazırlıklı yakalanmalarına, açıklarını kapatmalarına neden oluyor. Soruşturma henüz daha başındayken gizliliğe önem verilmeseydi, bugün bu yolsuzluk iddialarından haberdar olabilir miydik?
Sonuç olarak, hukuksal anlamda ve soruşturmanın sağlıklı ilerleyebilmesi için yapılması gerekendir. Hakimlerin, savcıların yapılacak siyasi yorumlardan, yapılacak delil değerlendirilmelerinden etkilenmesi muhtemeldir. Ancak şunu belirtelim, getirilen yasak esasa ilişkin yorum, değerlendirmelerle ve ortada dolaşan delillerle ilgilidir. Yoksa tartışma yapılmaya devam edilebilir.
