yine, sabah sabah nezaketten incelikten ve dahi naiflikten kırılma noktasındayım. hani azıcık, şu tırnağımın ucu kadar terbiyem el verse nezaketten kendimi sikeceğim, duvardan duvara vuracağım, kendi kucağımda kendi koca kıçımı hoplatacağım diyebilirim. ama demem, diyemem.
işte tam da bu yüzden diyorum ki sövdüren yahut delirten hareketler yerine sitem etme ifadesini seçtim.
hadi şimdi biraz da komşuluk ilişkilerine, komşuluk hukukuna ve hatta komşuluğun ehemmiyetine vurgu yapan sözleri paylaşalım değerli kardeşlerim eğer yüksek müsaadeniz varsa. teşekkür ederim.
işte her ne olursa olsun elbette ki komşularımızla iyi geçinelim vurgusu yapıyoruz lakin bazen de gerçekten ufak da olsa bir sitemi hak ediyorlar. nedir?
1) karısını bangır bangır dövmesi.
2) karısını bangır bangır foffenklemesi (çohayıp)
3) yüksek sesle tv izlemesi
4) aşırı derecede tatlı olmasına rağmen psikopatcasına 80 metrekarelik evde koşması
5) haftanın 5 günü balık pişirmesi ve sirkülasyon marifetiyle kokuyu sizin eve yansıtması
komşularımızı kırmayalım değerli kardeşlerim. en fazla sitem edelim.