ülkede neredeyse bedava dağıtılan poşetlerin taşımasını yapan kişinin dramıdır bu.
her zamanki gibi yine istiklal'de turluyordum. ara sokaklara girip bir kaç yan sanayi ürünlere bakıyor, iki günlük ilişkiler için verilebilecek hediyeler arıyordum. ne geldiyse orada geldi başıma. aldığım bir bluz hiç alakası yokken lc waikiki poşetine konmuştu. aldığım yerin adı aslanlar penye, verilen poşet mağaza poşeti. aldırış etmeyip eve dönmüştüm. sonra bir iş için kadıköy'e geçmem gerekti. boğaya kadar yürüdüm ve yürürken insanların ellerine dikkat ettim. insanlarda ya lc waikiki poşeti vardı ya da eteksan. hadi tamam biliyoruz eteksan büyük beden mekanı. ama lc waikiki tv'de reklamları çıkınca fakir çocukların (mesela ben) iç geçirdiği bir marka değil miydi? onu bu kadar ele ayağa düşüren neydi? kimdi? yoksa insanlar defolu mağaza poşetleri mi satın alıyordu?
her neyse. eve döndüğümde fiziği güzel ama yüzü kezban bir kızla evde buluşacağımı hatırladım. zaten hediyeyi de ona almıştım. zil çaldı ve geldi. önce güzel bir yemek yedik ardından yatağa geçtik. tam sevişeceğimiz sırada beni üstünden attı ve konuşmaya başladı.
k: o lc waikiki poşeti mi?
ehi: evet tatlım sana oradan lüks bir hediye aldım. (halbuki arslanlar penyeden almıştım)
k: iyi de orada en pahalı, en lüks şey 100 tl bile değil!
dedi ve gitti.
lc waikiki cinsel yaşamımı günlük olarak bitireceğini hiç düşünemezdim. artık lc waikiki'ye yaşlı teyze kılığında girer, poşetini kılık kıyafet değiştirerek taşır, eve geldiğimde de yakarım. en azından sevişme işlerim yarım kalmaz!