düşün; mekan bir çiftlik. rutin çiftlik işleri, samanları yaz sıcağında manyak gibi bir o tarafa atıyorsun, bir bu tarafa, toz toprak, kapkara olmuşsun güneş altında dostum, işçisin sen işçi kal hesabı ayı gibi çalışıyorsun. kaslanmışsın hergün çıplak bu amelelikleri yaparken. neyse, terlemiş bir vücut, pis bir sakal ve elindeki diren, kazma, kürek her neyse bırakıp sıcaktan yanmış vaziyette kenardaki damacanaya yöneliyosun. orda dolaptan yeni gelmiş soğuk süt var.(özellikle süt). dikiyorsun ağzına vahşi bir hararetle , erol taş edasıyla. bir hayvansın sen. sütler taşıyor çenenden aşağılara, şekilli göğüsten, kaslı sıkı karnına kayarak akıyor. teoman klibi gibi bir ortam düşün siyah beyaz, yaz, seks, ıslaklık filan. çiftliğin şehirli, zengin hanımefendisi evin salonundan, perde arkasından dudaklarını ısırıp seni izliyorken, sence tahrik olmamış mıdır ha söyle. yani. yalnız dikkat soğuk sütü fazla kaçırma motoru bozabilirsin.
