demokrasi

entry1042 galeri
    641.
  1. demokrasi, hem bir siyasal rejim tipi hem de toplumsal bir yaşam biçimidir. demokrasi sadece birden fazla partinin en fazla oyu almak için çabaladığı, ardından da iktidara geçen partinin dilediğini yapma hürriyetine sahip olduğu bir rejim olmamakla birlikte, toplumsal sahada da tesirli bir konuma sahiptir. iktidar ilişkisi sınırsızdır. devlet-yurttaş, vatandaş-polis, ebeveyn-çocuk gibi her alanda iktidar ve egemenlik mevcuttur. halkının siyasal kültürü demokratik olan ülkelerde, halk demokrasisine sahip çıktığından, siyasal rejim tahakküm edici bir yaklaşıma bürünemez. bu tür ülkelerde var olan polis şiddeti de önemsizdir, zira toplumun bir eylem kültürü vardır ve bu kültüre uymayan her toplumsal hareket, kamuoyunca zaten mahkum edilmiştir. bu nedenle liberal batı demokrasilerinde polis şiddeti, ''içselleştirilmemiş'' aksine ''işlevselleştirilmiş''tir ve bir sorun olmaktan uzaktır.

    lakin bizim gibi kültürü demokratik olmayan ülkelerde; ideoloji ve görüşler sloganlar üzerinden yürütülür ve başa geçenler, azınlıkta olan grubun haklarına tecavüz ederler. bir nevi ideolojilerin savaşı şeklinde geçen seçimleri kazanan taraf, her şeyi yapmaya hakkının olduğunu düşünür. çünkü temsil hakkının çoğu ondadır. bu tür demokrasilerde devlet açıkça patrimonyaldir ve ''çoğulcu'' değil, ''çoğunlukçu''dur. kemalist zihniyetin dindarlara çektirdikleri ortada iken, ak parti hükümetinin de almaya çalıştığı rövanş gayet nettir. akp'nin kemalistlerin yaptığının yüzde 10'unu dahi yapmaya kalkınca büyük tepki görmesi, aslında bu ülkenin siyasî kültürünün yavaş yavaş 'demokrasi' ekseninde şekillendiğini göstermekte ama bu tabii ki tam bir demokrasi için yeterli değil.

    bu sözleri kendi görüşümden bağımsız olarak ifade ettiğimi de belirtmem lazım. cemil meriç'in de belirttiği gibi, demokrasiler ''ideal rejimi'' ortaya çıkarmak için kurulurlar. zaten amaç da o ''ideal rejimi kurmak'' olduğundan, ideal rejim asla kurulamaz. çünkü ideal rejim kurulursa, amaç ortadan kaldıracağından, demokrasi yok olacak; totaliter bir sistemin tohumları atılacaktır. dikkat edilirse, tüm otoriter-totaliter rejimler, ''en ideal demokrasi bizimki'' demişler ve demokrasiyi yermişlerdir. çünkü ''ideal sistem''i kurduklarını düşünüyorlardı. buradan anlaşılacağı gibi, demokrasi yarı yolda kalmaktır, ideali aramayı sürüncemede bırakmaktır, ''emr-i bi'l maruf ve nehy-i anil münker''den vazgeçmektir, kötüye müdahale etmeyerek kötü kalmasını sağlamaktır, hata işlemeyi ''hürriyet'' olarak tarif etmektir...

    bu nedenle demokratlar, aslında amerika'yı bulup hindistan'a gittiğini zanneden coloumb'dan farklı değillerdir.

    her bakımdan eksik ve çapsız bir rejim olan demokrasinin günümüzde yüceltilmesi de gülünçtür.

    (başıyla sonu alakasız mı oldu dersiniz?)

    edit: imla.
    0 ...