izmir den istanbul a gitmek üzere havaalanına gelmiş, periyodik kontrollerden geçtikten sonra ucakta ki yerimi almıştım. 3 lü koltuklardan şans bu ki, ortasındaki koltuga vurmuş biletim. daha önceleri cok defa böyle şanssızlıklar yaşadıgımdan bilirim. homurdanarak, şansıma tükürerekten oturmuştum yerime.
bir dakika kadar sonra hoş bir yüzü olan bir bayan pencere koltugundaki yerine gecmek icin müsade istemişti. hemen atlatik bir hareketle yerimden kalkarak bayana yol vermiştim. hemen bu bayanın arkasından elinde şık br çantası, baştan aşağı kapalı bir kadın belirivermişti. önce elindeki bilete sonra bizim sıramıza dogru bakıp yanımdaki hanımefendi ile birlikte olup olmadıgımızı sordu. bende ''yo'' değiliz dedim aptal gibi. derken az ilerde olan hostes kızın yanına giderek birşeyler konuşmaya basladı. hemen bizim hizamızda olan diğer koltuklarda da 2 bay 1 de bayan oturuyordu. bu işe bir anlam verememekle beraber ne istedigini tahmin edebiliyordum. derken cok kısa bi süreden sonra hostes yanıma gelerek ''beyfendi sizi rica etsem yan tarafa alabilir miyiz?'' diye bi soru sormuştu. Sebep demiştim? sebebini bildigim halde, niçin? türbanlı kadın yüzünü benden kacırıp hiç oralı değilmiş bir edayla avarel avarel etrafına bakınıyordu. hayır dedim! hayır. ben yerimden memnunum hanfendi, ve kalkmıyorum. hostes bu çıkışım karşısında aptallaşmış olacak bir şey demeden yüzüme bakmayı sürdürmüştü. türbanlı bu çıkışım karşısında daha fazla sessiz kalamayarak ''sorun çıkarmanıza gerek yok'' demeyi secmişti. bende kendisine, hostesten önce gelip nezaketen bana sorması gerektigini ve böyle bir teşebbüste bulunmadıgı icinde yerimden kalkmayacagımı söyledim. türbanlı hatun gerile gerile mecburen yerine yani yanıma oturmuştu. yanımdaki diğer bayan ise dirseği ile beni hafiften dürterek yaptıgımı onaylar gibi göz atmıştı.