insanı kederlere vuran, iliklerine kadar ızdırap işletendir.
değerli kardeşlerim herkese iyi haftalar. iyi haftalar da öyle demekle olmuyor ki. artık beni tanıyorsunuz, 1 ay 41 gündür bir fiil, aktif vaziyette uludağ sözlük denen bu nadide ve nazenin platformda yazarlık yapmaya çalışıyorum. bilirsiniz ki erkan ağabeyciğinizin en çok kızdığı, sinirden kendini tokmaklama noktasına geldiği husus ötekileştirmede, yaftalamada, damgalamada vücut bulur. lakin bugün itibariyle anladım ki bazen mecburen damgalamak, ötekileştirmek gerekiyor. anlatayım müsaade varsa. teşekkür ederim.
"çağın gerisinde kalmamak lazım, gençlere ayak uydurmalı" diyerek facebook denen sosyal paylaşım sitesine kayıt oldum geçtiğimiz gün. makinenin maşallahı var, tanıdığımı unuttuğum adamları arkadaş olarak önerdi bana sağ olsun. buradan zükerberk kardeşimi de kutluyorum. çok başarılı bir tasarım olmuş facebook. neyse efendim değerli kuzenimi de arkadaş olarak ekleme zaruretim hasıl oldu. gel zaman git zaman facebook kullanmayı öğrendim. hay öğrenmez olaydım.
bugün bir baktım ki kuzenimin kişisel paylaşım alanında şu ifade yer alıyor:
beynimden vurulmuşa, kolumdan kıvrılmışa, affedersiniz götümden sikilmişe döndüm. evet, yüzleşme zamanı idi. benim kuzenim açık ara bir kezban idi. çocukluğunu, o masum halini bildiğim kızceyiz kezban olup çıkmıştı. derhal facebook hesabımı kapattım ve kendimi bahse vurdum. betson oynamaya başladım. az önce de maliyeden kağıt geldi elime. yasa dışı bahis oynamaktan para cezasına çarptırılmışım 7.000 tl kadar.
haftanın başlangıcına bakar mısın birader? bu hafta böyle gider artık.
