feodal düzen esnasında bir adam çıkıp tüm gücü elinde topluyor ve bu güçle ülkeyi istediği yönetim biçimine göre şekillenmeye zorluyor.
tüm halkın, toprakları sahibi olan bir padişah döneminde doğmuş birisi padişahtan daha güçlü konuma geçtiğinde elindeki gücü daha önce padişah'ın sahip olduğu hakları insanlara dağıtmak için kullanıyorsa buna diktatörlük denemez. bulunduğu şartlara göre akla sığmayacak derecede ilerici ve halka yönelik bir harekettir bu. zira dönemin koşullarına göre şu an bulunduğumuz ülke "atatürkoğulları" olsaydı, zamanı için çok normal bir hareket olurdu bu.
ingiltere'de kraliyet ailesinin, japonya'da ise imparatorluğun hala bulunduğunu unutmamak gerekli. atatürk bu gücü elinde bulundurduğu halde kendi soyunu kral ilan etmek bir yana elindekileri halkına bağışlamış bir liderdir. zamanın koşullarını zorla akıl almayacak şekilde ileriye taşımaya çalışmak, bunu halkın özgürlüğü için yapmak diktatörlük değil, yüceliktir.
demokratik bir ortamda güç kullanarak istediğini yaptırmak diktatörlüktür. aynı şekilde feodal düzenden demokrasiye geçişi sağlamış birine diktatör demek de mallıktır.
hangi osmanlı padişahı "ben sizden biriyim, kimse kimseden üstün değil" demiş, sahip olduğu güçten feragat etmiş? dönemin koşulları için zaten söylenmesi garip kaçardı ancak mustafa kemal işte bu zamanlarda bunu söyleyecek, söylemeyi bırak beyinlere zorla kazıyacak kadar yüce bir insandı.
ha bizi s.kmeyene söylemediğimizi bırakmayız diyorsanız da y.rrağa kadar yolunuz var.