tam manasıyla bir öküzlüktür, bu olayı bize imam rabbani hazretleri aktarır, isa as ile platon aynı dönemde yaşamışlardır,
isa as'ın haberi platona gittiği zaman platon şöyle demiş, "nasıl biridir o bahsettiğiniz kişi?"
demişler ki: "ölüleri diriltiyor"
platon gene sormuş "gerçekten ölüleri diriltiyor mu",
demişler ki "evet diriltiyor", bunun üzerine platon şöyle demiş "buralarda ilimde en yüksek insanlar biziz, biz henüz ölüleri diriltemiyoruz demek ki o bahsettiğiniz kişi bizden çok daha ilerde, onda başka şeyler var, olsa olsa ancak peygamber olabilir"
bunun izerine tekrar sormuşlar "peki ona gidip iman edelim mi?" platon:" evet evet, gidip ona tabi olunuz zira bu sizin için en iyisidir"
sonra platona tekrar sormuşlar "peki siz gelmiyecek misiniz"
işte can alıcı nokta platon bu soruya ebedi ahirette helakına sebeb olacak ahmakça bir cevap vermiştir ve kibir ve enaniyet yaparak:
"biz zaten aydın kendini geliştirmiş insalarız ne gerek var, peygamber olmadan da doğruya ulaşabiliriz.."
imam hazretleri tam bu noktada şöyle der: "ahmak eflatun, hz isa gibi ulül azm bir peygambere sahabe olmak varken, kibir enaniyet yapıp helaka uğramıştır"
işte üstadım hasılı kelam bu, sadece akıl ile doğru bulunmuyor, bunun yanında birde mürşide gerek var...
beyazdı bistami'nin dediği gibi "mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır..."
not: platon m.ö 300'lerde yaşamış yani isa as ile arasında 300 sene varmış gibi görünsede bu yanlıştır, neden yanlış olduğunu içinde bulunduğumuz 1000'in müceddidi, itikatda içtihad makamına ulaşmış imam rabbani hazretlerinin mektubat isimli eserinden ve diğer alimlerin naklettiği bilgilerle modern tarih ilmi verilerine göre kendime göre ispat ettim isteyenlere sunabilirim, zaten mektubat varken konuşmak anlamsız...
