ikinci dünya sanaşı'nın başlamasından kısa bir süre önce, 22 haziran 1941'de sovyetler birliği'nde yüz binlerce türkistanlı genç askere alınmıştı. askerler ciddi bir görmeden ön cepheye sürüldü. bu konuda mustafa cokay, almanya'dan paris'teki eşine yazdığı bir mektupta sunları yazıyordu;
türkistanlı harp esirleri, savaşın başlamasından pek az önce kızıl ordu saflarına alınmışlardır. içlerinde, bu tarihten ancak birkaç hafta önce celp edilenler bulunduğu gibi azami iki yıl önce orduya alınanlar da vardır. bunların yüzde 90'ı silah kullanmasını bilmeyenlerdir. türkistanlı kızıl askerlerin büyük bir kısmı hizmetlerini seyislik, aşçılık gibi hizmetlerde geçirmiştir. içlerinden birçokları ,' bir buçuk senelik zaman içinde bir defa olsun eline silah almamış olan bizler nasıl asker sayılabiliriz'' demektedir.
tabi bu seyislik, aşçılık yapan türkistanlı gençler, almanlar savaşta üstün konuma geçtiklerinde ön cepheler yollanmaktan kurtulamayacaklardı. bir çoğuda kurtulup ailelerinin yanına dönme ümidiyle almanlara kendi istekleriyle teslim olacaklardı.
eski mit'çi enver altaylı'nın yazdığı bir kitaptan alıntıdır.
zoraki baskılarla kominizim ideolojisi empoze edilmeye çalışılan türkistanlı kardeşlerimiz almanya saflarına geçerek vatan ihanet etmemişlerdir. çünkü o zamanlar türkistan toprakları ruslara bağlı olsa da kendi yönetim şekillerini kendileri belirliyorlardı. bu durum da türkistanlıların ruslarla birlikte bir devlet olma durumunu ortadan kaldırıyor. ayrıca rus yönetimi lenin ve stalin nkvd ajanlarını türkistan da büyük kıyım yapmaları için görevlendirmiş, talimat vermişlerdir. hatta ve hatta nkvd ajanları türkistandaki türk kominst parti yöneticilerini ve ailelerini öldürmekten çekinmemişlerdir. türkistanda herhangi bir devlet dairesinde çalışanın bilgi ve tecrübeye sahip olan bütün insanları ya öldürmüşler ya da ceza evine atmışlardır. türkistandaki okullarda alfabeyi değiştirerek kiril alfabesini dikta etmişler, ibadet haneleri yıkmışlar, ticaretle uğraşanları sadece pamuk yetiştirmeyi şart koşmuşlar.
ayrıca rusların gürcistan ve azerbaycana önem vermelerinin nedeni türkiye ile olan sınırdaşlıklarından dolayıdır. bu iki millet ne kadar o dönemde rus yönetimine bağlı olsa da türklerlere göbek bağı olduklarından dolayı bu iki milletin gönlünü almadan türkiye ye karşı bir müdahile olmayacağı için azeri ve gürcü toprakları teknolojik yatırımlarla donatılmıştır.