benim babamdır. onun şartı -üniversiteyi kazanacağımdan çok emin bir halde- bulunduğumuz kentteki üniversitede okumamdı. gönlü olsun diye alt sıralara yazdığım tercihim, yani kentimdeki üniversite geldi beni buldu. dört yıl boyunca çift araçla ilçeden ilçeye yolculuk yaptım her allahın günü. duruma itiraz etme şansım da yoktu çünkü ehliyet için 18 yaşına girmemiştim bile.
şimdi okula onun sayesinde arabayla gidiyorum. hakkını vermem lazım, yaklaşık on yıl önce "araba alacağım" derken durum onun için de toz pembeydi. benim başarıyla aştığım engelleri o parayla haydi haydi aşardı!
evet, düşüncesi buydu.
yani, üniversiteyi kazan sana araba alacağım diyen baba, çocuğunun başarıyla geldiği durakta, parasıyla onu rahata erdireceğini düşünen babadır. eline geçen ilk fırsatta da bunu yapar.