AKP sonrası borcumuz var onurumuz da yok durumudur. AKP döneminde vatandaşın cebindeki para artmamıştır, tam tersi alım gücü giderek düşmüştür bununla beraber asgari ücretle çalışan oranı geçmiş yıllara göre çok ama çok artmıştır. Temel gıdaların maaşa olan oranları ortadadır. bununla beraber benzin gibi medeniyetin olmazsa olmazlarının maaşlara oranı ortadadır.
Ayrıca vatandaş para biriktirip alamayacağı şeyleri krediye girip almak zorunda kalmış ve iyice borca girmiştir. Kredi meselesinde bahsettiğim tv, telefon vs de değil. Ev, Araba gibi temel ihtiyaçlar artık öyle kolay kolay para biriktirilip alınabilecek ihtiyaçlar değildir. 2000lerin başında aldığın (ki kriz döneminin ertesi) aynı sınıf evle şimdiki aynı sınıf evin arasındaki uçurum inanılacak gibi değildir. keza Araçlar da böyledir. Normalde 30-40 bin lira bandında olması gereken sıfır araçlar bugün 50-70 bin lira bandındadır. Ama kredi imkanları bilerek yükseltildiği için insanların onlarca yıllık gelirleri bankalara peşkeş çekilmiştir (alma denilebilir araç konusunda ama ev öyle değildir).
Asgari ücret meselesine gelince. Önceden mesleği olmayan (birçok noktada olanlar da dahil) lise mezunları bir şekilde kendilerine meslek edinip hayatlarını iyi kötü idame ettirebilecek işlere geçebilirken bugün ise en fazla yapabilecekleri iş alışveriş merkezlerinde tezgahta olmaktır. Üniversite mezunları ise lise mezunları asgari ücret bandına tamamen düşmüşken, onlar da eskinin lise mezunları bandına düşmüştür maaş açısından. Özellikle Anadolu şehirlerinde çay ocakları mantar gibi türemiştir bu yüzden. Kimileri düzene boyun eğip hayatlarının sonuna kadar asgari ücrete veyahut da asgari ücretin biraz üstündeki maaşa razı olurken, kimileri ise düzende kaybolup çay ocaklarında pinekler hale gelmiştir. Büyükşehirlerde belki insan ilişkileri sıfıra yakın olduğu için bu dikkat çekmez ama küçük şehirlerde içselleştirerek sevdiğin okumuş veyahut okumamış her insanı bu durumda görünce işin vehametini anlarsın.