efendim, kayseri ilçesinin birinde çocuktum. köyünde de ilkokul 1-2'yi okudum. anam babam köy öğretmenidir, nelere şahit oldum amk.
kayseri merkezinde çalıştım.
yozgat'ta 3 sene yaşadım.
ankara'da 2 senem geçi.
iç anadolu ve kırsalını bilirim.
kıyas yapabilmek için biraz da, 8 senem izmir'de geçti, 2 senem muğla'da, şu an ise yurtdışındayım.
iç anadolu yobazı dediğiniz adam kırsalda kaldı desek yeridir. şehir merkezindeki yobazlar? sadece yaşlılar. kalanları sadece işlerine nasıl gelirse dini de başka şeyleri de kullanan kurnazlar. mesela kayseri örneği, din iman elden gidiyor, diyip adama saldırırlar, face'ten gay kanallarına girip, afedersiniz sikmelik göt ararlar.
kırsalı iç anadolu'nun en az önem gösterilen vatandaştır ülkemde. bak, doğudakilerden de kötüdür durum moruk. orada işi mağdur edebiyatına vuruyorlar. iç anadolu kırsalı için rastladın mı hiç?
gerçi kırsal mı kaldı anadolu'da amk? lan şehirde daire parasına, koca köyü tarlalarıyla satın alman mümkün şu aralar. motorlu araçları 5 km yakınına yaklaştırmadan organik tarım yapıyorum oralarda. yedin mi? yeme zaten amk, yalan söyledim.
neyse,
ha, yobaz diyorduk,
baba adamın ufku dar, adam cahil, sarılabileceği tek şey, din, iman. töre möre doğunun işi.
aynı zamanda, gücünü kuvvetini de onda görüyor.
haliyle körükörüne iş yobazlığa varıyor amk.
neyse, yobaz olmak arkeolog olmaktan iyidir amk...
