kukla

entry4411 galeri ses2
    1849.
  1. "yer yer siyah bir vakit
    çıktım beyaz bir evden
    kapsız sular bıraktım
    nefesim bedenimdeydi düştüm yola henüz düştüm ölüye güneşin kiraladığı bir temmuz
    gasp etti ve bakmakta olduğun
    şu buluta bağışladı izlerimi
    dönemem artık yürüyelim

    en adil tarafı ile konuşur yağmur, barut kokan ölülerle
    ıslak bir istikrardır sonbahar çünkü
    bütün eylüller ve kasımlar temize çeker kendini
    aralığa nazır tükenmez kırmızı kelamla
    korkma generaller ve ayrılıkçılar damlarda
    sevgilim değilsin, kafandaki delik kanıtlar bunu
    tolare edilebilir bir güvenlik çemberi
    tiz bir dur ihtarı en fazla
    bidonları bırak evde
    bir çift ermenek aldım bunu diyen çobana
    yanan bir koyunun sesi karışmıştı gözüne
    yada ben düştüm her ölüye
    konuyu dağıtmayalım
    ölüyorduk enine boyuna
    yürüyelim
    karanlıkta seksek oynayacağız daha

    kınsız bir hançerdir vicdan
    haber bültenlerinde parlar,
    yalnızken patlar kalkınma planlarına ve dönem raporlarına parametrik bir çentiktir
    her sabah seni tastamam tasmanla uyandıran saat
    -ki saat; deşifre edilmiş ilk takıyyesidir zamanın
    küstahça yürüyor akrep
    yürüyelim o zaman -uçarvakit

    aralıklarla siyah, bir vakit çıktım
    demirkuşların çocukları yediği
    masallara bitişik bir evden
    ev beyazdı unutmadan ve
    artık hasımdım kiralık bir temmuzla

    uyunabilir bir makul geliştirdim
    büyüme ivmesi ile hesapladım mesela
    gayısafimillihasılanın kaçta kaçıdır
    at üstünde ıslak barut kokan ölüler

    uyunabilir bir vicdan geliştirdim
    simetrik bir parazit gibi
    tünedim mesela mezarlarına her
    üçyüzaltmışbeş günde bir

    aralıktı siyah, bir vakit çıktım
    beyaz bir evden,
    döneceğim elbet bir zaman
    anam kızmaz ihtimal temmuzla hasımlığıma
    tevellüdüme sinmiş ıslak barut kokusu kadar"
    0 ...