inanmanın cennet sevdası, cehennem korkusu, allah sevgisi nedeniyle gerçekleşemeyeceğini bilmeyen insandır...
inanmak bunlardan tamamen bağımsızdır;
önce inanırsın, sonra inancının gücüne ve derinliğine göre ya basitçe cennet-cehennem mevzularına takılırsın* ya da tam bir iman seviyesine ulaşmışsan sadece allah'ın istediği gibi olmayı ve onu memnun edecek hareketler yapmayı düşünürsün*.
bir de inanmayı beceremeyen insan modeli vardır ki; onlar da inananların yanlışlarını, inançsızlıklarına delil göstermek eblehliğine devam eder dururlar.
inananları yargılamak, hayatın anlamını sorgulamaktan çok daha kolaydır çünkü.