on yıldan fazla muhafakazar iktidarla yönetilen ve dini kurumlara bütçede en büyük payı veren, medyayı ele geçirmesine rağmen ahlaki konularda konuşurken toplumda kabul görmüyorsan yönetim biçiminde ve sosyal politikanda bir sakatlık vardır, güçe sahip ama güvenilir biri olmadığına işaret eder. öğrencilerin içinde her kesimde olduğu gibi ahlaksızlık ve yanlış mevcuttur hacı hoca geçinenlerde bile. ama bir başbakan tüm ülkeye hatta dünyaya karşı konuşur mesaj verir ve temsil eder konumdadır. Erdoğan uzun süredir kutuplaşmanın üzerine benzin döküyor ve kışkırtıcı bir tavırda, konuşmasını adile naşit gibi, barış manço gibi biri yapsa alkışlardık. ama kavgacı ve kinci tayyip yapınca ardından ne tezgah çıkacak diye bekliyorsun. başbakan toplum hakkında konuşurken tüm öğrencileri töhmet altında bırakamaz. bir kesimi diğer kesime hedef haline getirmez komşularını birbirine düşman etmez. ilk zamanlarda amerikan sermayesine ihtiyaç duyduğunda islam konferansında laikliği savunmuş araplardan tepki almıştı, sonra ekonominin kaynağı yeşil sermaye suudi ve katar gibi ülkelere dönünce söylemleride dış politikasıda onları memnun edecek yönde değişti, aynı belediye başkanı iken üçüncü köprüye çevreci sebeplerle şiddetle karşı çıktıktan sonra iktidara gelince tam tersini yapması gibi. bu son konuşması artık bunalmış arap halklarına artık 20.yy daki Cumhuriyet Türkiyesi ne özenmeyin kardeşim biz bile size benzemek istiyoruz biz bile benimsemedik kadın erkek eşitliğini demokrasiyi insan haklarını laikliği demektir. her icraatı belli bir politikanın parçasıdır. küçük çocuklara ve kadınlara karşı şiddet ve suçta artış varken, esas koruman gereken çocuklar iken 18 yaşını geçip artık dünyada neyin olup bittiğini farkedecek insanlara mesaj vermeye kalkıyorsan ülke olarak halin haraptır.