önce kırk saat boyunca gecenin karanlığında oraya kadar gidebilir misniz, yer mi onu düşünürsünüz. tam vazgeçtiğiniz anda artık tutamayacağınızı anlar ve tuvaletin yolunu tutarsınız. etraftan gelen baykuş sesleriyle tırsar, ağustos böcekleriyle rahatlar ve böylece tuvalete ulaşırsınız. tuvalet kapısın da nasıl yapacağınızı düşünmeye başlar fakat tam o anda gelen bir baykuş sesiyle içerinin daha güvenli olduğunu anlar, bir anda içeri girer ve çömelirsiniz. evet işte tam karşınızda öylece size bakan bir şey daha durmaktadır. her şey bitti derken bir de bakarasınız ki onca engelden sonra bir çekirge tuvalette sizi izlemektedir.
