çocuk sahibi olmak ve evlilik kişilerin entelektüel birikimiyle alakasızdır. bizler sadece kendi fikirlerimiz doğrultusunda hayatımızı sürdürmüyoruz. yakın çevremizin de üzerimizde istekleri ve bizim yaşantımıza ortak oldukları noktalar var. bağlılıklarımız da şekil veriyor düşüncelerimize. bana kalsa ben de resmi nikah olmaksızın sevdiğim kişiyle hayatımı geçirebilirim, bunda sakınca görmüyorum. ama çocuk sahibi olmak için annelik güdülerini kullanmak çok doğru değil. hem ilişkinin hem çocuğun geleceği açısından iyi kritik edilmesi gereken mevzu. kadının doğasında vardır diyerek işin içinden sıyrılmak doğru değil, kadının duygusu olduğu kadar aklı da var. evlilik istemeyen ve çocuk sahibi olmayı düşünmeyen bunu içselleştirmiş kadın arkadaşlarım var. gayet de mutlular ilişkilerinde. belli bilinç düzeyinde olan kadın ve erkek hayatındaki her şeyin yerini doğru mevzilendirebilir.
doğrultusu belirlenmiş bir hayatın içindeyiz, bunu da reddetmiyorum. bizim topraklarımızda kadınlar ve erkekler evlenir, sonra çocuk yaparlar. böyle yetiştiriliyoruz, istediğin kadar oku, yürü, gez, gör. bir yerden sonra sende akışa ayak uyduruyorsun. ya da bilmiyorum ben kolaycıyım.
insanlar, düşünen varlıklardır diyerek yarı katıldığım önerme.