geçen sene ev arkadaşımla aydın'a gitmiştik. çocuk paso küfürlü konuşuyor. yok orospu çocuğu, yok piç. ki sevmem bu lakayıt ağızları. "lan olm yapma, etme, eyleme" dedim mevlana gibi. "ya kanka hatrımızın geçtiklerine diyoruz biz de" dedi. "eyvallah" dedik.
herifin ağzı kenef. hastanelik etsen, yine bu tarz konuşacak. neyse işte gittik aydın'a. daha doğrusu bu gitti, ben bundan bir gün sonra gittim. bu beni otogarda karşılayacak, oradan dayısının oğlunun yanına geçip hafta sonu gezip tozacağız. otogara bi indim, bu yok. arıyorum cepten, kapalı. ne yapsam ne etsem, hemen ekmek arası bi şeyler aldım, çekildim bi köşeye yedim. bi sigara aldım büfeden, sigaramı yaktım, arkamı döndüm, bizim mal burnumun dibinde. "lan amk çocuğu, nerde kaldın?" dediğim an bu yanındaki kadını gösterdi, "anne bu carpe, carpe bu da annem."
meğer annesi de o gün dayısıgile gelmiş. dayıoğlu okulda, dayısı da işte olduğundan o karşılamış annesini. hepsi yetmemiş gibi bir de şarjı bitmiş pezevengin.