merhaba.
bilirsin ben genelde bu kelimeyi kullanırım.
seni tanıdığımda 15 yaşındaydım. daha kimseyi sevmemiş kimseyi özlememiş kimsenin elini tutmamış kimseye bu kadar içten sarılmamıştım.
hani ilk görüşte aşk derler ya ben seni senin varlığından haberdar olduğum ilk saniye sevdim. abim kuzenimle çankırıya gidiyorum dedi. o saniye ayakkabılarımı bağlıyordum kapının önünde ve tuhaf bişi hissettim. sonra arkasından abimden bi mesaj sakın kuzenime aldanma. sanki içine doğmuştu .o saniye çok kızmıştım yuh abi ya yuh demiştim bunuda mı anladın.
okulun ilk günüydü bir öğretmen lisesi çatısı altında idik seninle dış kapının sol tarafında elleri göğsünde bağlı arkadaşlarınla bişiler konuşuyordun. ve ben büstün önünden o muhteşem gamzeni gördüm. ve ilayda ya aynen şunu dedim bu çocuk abimin kuzeni.sonra sen her öğle arası arkadaşlarınla bir yere giderdin ve ben hep sinirlenirdim zaten seni günde toplasan 1 saat görüyordum ve sen öğle aralarında biyere gidiyordun.
sonra mübarek facebook. senle konuşmak için sorduğum o saçma soruyu hala hatırlıyorum.
sonra bi sabah abim sakın kuzenime selam verme demişti. neden diye bütün gün sordum ve sonunda öğrendim ki gidip abime beni sormuşsun. sarsuksun sen abimle konuşcağına benimle konuşsaydın ya. ben sana çok sinirlendim bu olaydan sonra.
ilk başlarda gece yarılarına kadar kavga ederdik. sanırım sadece ilk başlarda değil biz hep kavga ederdik seninle. onlar bile güzeldi ama.
her yere yazdığım anlamsız saçma bi sayı vardı hatırlıyor musun 312324?
niye her yere bunu yazıyorsun demiştin. sevdiğin kişinin şifresimi demiştin. evet demiştim.ve sonra sen bütün bi kış bana o kişi benim diyip durmuştun. madem biliyordun neden aylarca biz birbirimizi bekledik.
canım çok sıkılıp yenişehire geldiğimde sokakta öyle sarsuk sursuk yürürken bi adet kırmızılı beyazlı bi basket ayakkabısı gördüm ve hemen meyse bak bak orda valla gerçekten diye bağırmaya çalıştım. sonra yanınıza geldik ve konuşamadık konuştuk ama çok komikti.
sömestr boyunca ingilizce ödevimi yapmaya çalıştık seninle.
sonra belkide en güzel gecem 20 şubat gecesi daha fazla dayanamayıp her şeyi sana itiraf ettim. ve karşılıklı olduğunu öğrendiğimde hayatımda uyuduğum en güzel uykuydu.
okulda birbirimize bakamazdık ve sayın tmc ne zaman biz aynı koridorda bulunsak saçma sapan bağırırdı. kıpkırmızı olurdum.
sonra ilk kez buluşmaya karar verdik.
ben önemli günleri olayları pek hatırlamayan tarafımdır.
ama hatırlıyorum o gün üzerinde siyah arkasında sarı bi baloncuğu olan sweatshirt ve kot pantolon vardı. bi direğe sol elinle yaslanmış beni bekliyordun.
ve biz gün boyu yürüdük seninle sadece yürüdük.
sonra birbirimize yavaş yavaş alışmaya başladık.
sen bana sürekli şiirler yazar şarkılar söylerdin.
bazen derste öyle sıkılırdım ki zil çalsında sizin sınıfa geleyim diye ölürdüm.
sağlık kitabını birlikte kullanırdık kitabın arkasına yazdıklarını hala hatırlıyorum. ve tek isteğim orda yazanın gerçekleşmesi.
herhalde bi ay oldu olmadı en büyük kavgamızı ettik. sen okuldan kaçmış içmiş ve beni haberdar etmemiştin. okuldan sonra her zamnki gibi uzun yürüyüşler bağırmalı çağırmalı kavgalar ettik ve sonunda tamda polis karakolunun önünde ilk kez öptüm seni.
eve geldiğimde hala kalbim nasıl çarpıyordu anlatamam.
seninle hiçbişi yapmasam bile gözlerine baktığımda mutlu olabiliyordum ve belkide en güzel buydu.
ve haziran yaklaştıkça okulda insan kitlesi azalırdı biz hep okulda olurduk.
hocalar karışmazdı bize zaten edebiyat sınıfında takılırdık. bazen kitap okurdum sana sene sonundaki konserin provalarını izlerdik. camlarda birbirimze şakalar yapardık. çocuktuk küçüktük. 4 kişilik dil sınıfında ne zaman otursak şero gelirdi . ve biz seninle ne zaman sarılsak biri baskın basanındır hesabı içeri atlardı.
basket oynamayı severdin ve benimle vakit geçirmediğin zamanlarda ders çalışmaktansa basket oynardın.okulun camında o kadar çok seni izledim ki sen izlediğimi çoğu zaman fark etmezdin ama ne zaman sana baksam basket atamazdın.gülerdim hep.
şuanda hatırladım da ilk buluşmamızda topsoy la karşılaşmıştık.
okuldaki hocalar babama seni söyleyip dururdu. te allahım ne günlerdi ya.
bişi fark ettim hani ben yanındayken hep ritim tutuyorum ya bunu sadece senin yanında yapıyorum. çünkü içimde bi orkestra çalınıyor.
annemlerle tanıştığın geceyi hatırladın mı komedi gece ama güzel bi gece idi.
ve onca kalabalığın içinde elime mikrofonu alıp sana okuduğum şiiri hatırladın mı bunu ilk yapışımdı ve son olmayacaktı.
ben hep senin gözlerine bakarak okuyacaktım şiirlerimi. ve sonra sana kocaman sarılacaktım. kocaman hemde koccaman.
birlikte gittiğimiz basket maçlarını hatırladın mı akşamın bi yarısı koştur koştur eve gelmeye çalışırdım.
o anı hatırlıyorum o kadar yakın oturuyorduk ki içimden okyanuslar geçip giderdi.
biz seninle 10 günün 8 inde kavga eder ama hiç küs uyumazdık
seni annenden ablandan sınıf arkadaşlarından sabah servis beklerken yolun karşısında seninle servis bekleyen kızdan xx kromozomu taşıyan herkesten kıskanırdım.
sen kahverengiydin ellerin vücudun pürüzsüzdü senin.
ellerimi içinde dolaştırmayı sevdiğim kıvırcık saçların vardı.
ve bana sarsuk sarsuk bakan tuhaf gözlerin.
sen benim en büyük sırdaşlarımdan biriydin,beni en iyi anlayanlardan biriydin, beni en huzurlu hissettirenlerdendin, sen benim biriciğimdin, her şeyimdin.
hiçbir zaman beni zorlamadın hiçbir şeye benden hiçbir şey beklemedin istemedin.
makyaj yapmamı istemezdin, saçlarımı kestirmemide istemezdin. minnacık ve her daim üşüyen ellerimi severdin hep.
gecenin bi yarısı yolun ortasında diz çöküp evlenme teklifi ettiğini hatırlıyor musun?
kabul etmiştim şimdi benimle evlenmek zorundasın!
1. yılımızı kutladığımız geceyi hatırlıyor musun peki nasıl soğuktu buz gibiydi.
ve sen dudakalrıma kondurduğun o buseyle bütün soğuğu unutturdun bana.
herhalde hiç o kadar yakın olmamaıştık birbirimize sanki o öpücük bizi büyüttü, bizi birbirimize bağladı, bize güven verdi.
ya o gece yazdığın yazıyı hatırladın mı beni mutluluktan ağlatan tek kişi sen oldun ve benim ağladığım tek erkekte sen oldun.
söz konusu sen olduğunda içimi aprçalayasım geliyor!
sen muhteşem kokuyorsun sen bağımlılık yapan bir şeysin benim için.
seni öyle çok öyle çok sevdim ki senden sonra kimseyi öyle sevemedim ben.
çünkü biz seninle birlikte büyüyorduk, her ne olursa olsun birlikteydik.
dayı olacağını öğrendğin günde yanında ben vardım yeğenini ellerinle gömdüğün günde.
gece yarıları sokak aralrında yürüyüp kavga eden, durup dururken sarılıp öpüşen, koşmaya başlayan bi çift avrsa o bizdik.
kendimize bi ev yapmıştık hatırlıyor musun gerçek bi çatısı kapısı penceresi olan ev bizim evimiz.
içini yalnızca bizim doldurduğumuz küçücük ama o güzel ev.
bana hiç çicek almasanda bulduğun her çiceği saçlarıma takardın.
o büyük papatyaları tomurcuk kırmızı gülü hala atmadım,atamadım.
sana yemek yaparken takayım diye aldığın mutfak önlüğünüde atmadım.
hani dedin ya sana sarılmak yetmiyor keşke ruhunu alıp benimkinin yanına koyabilsem diye keşkee!!!
bizim bi ağacımız var hep altında oturduğumuz ana yolun kenarında kocaman bi ağaç bi saran bi ağaç.
birlikte vakit geçirdiğimiz son yer sana sarıldığım seni öptüğüm ve snei terk ettiğim son yer.
bazı geceler ağlamaktan kasılmaya başlıyorum. yine dizimde yat ve ellerimi tut istiyorum.
yine sokak ortasında dans edelim istiyorum.
yine çimlerde uzanıp uyuyalım istiyorum.
bana aileni ablanın ikiz bebeklerini arkadaşlarınla geçirdğin vakitleri anlat istiyorum.
cenk in salaklıklarını anlat istiyorum.
yine konserlerde kendimize şarkı seçelim istiyorum.
ben seninle yeniden kavga etmek istiyorum anlıyor musun?
seni istiyorum aslında ben bişiler yapmamız bile önemli değil.
senin benim içime işleyen bakışların var.
mesela odanda bahçede yetiştirdiklerine bakarken dönüp baktığın o sıcacık bakış.
3 sene geçmesine rağmen hala aynı aşkla aynı sıcaklıkla beni saran o bakış.
ben beni gördüğünde 7 kez sarılan bi kaynana istiyorum. saçlarımı seven bi kaynana istiyorum.
minicik esmer kıvıcık saçlı koca burunlu bi oğlum olsun istiyorum.
ayrıyız 1 seneye yakındır ayrıyız. ayrıyız derken belki görüşmüyoruz belki hayatlarımza başka insanlar var ama hala seni çok seviyorum.
eğer seni özlediğim için başka bi erkeğe sarılıyorsam suç senin diyen kimse doğru söylemiş.
beni başkasıyla görünce canın yanıyor değil mi?
o yüzden bu kadar hırçınsın o yüzden bu kadar kırgınsın bana.
o yüzden kız arkadaşın yanındayken hala uzun uzun bana bakıyorsun.
evet başkaları var hayatlarımızda ama yalan söylüyoruz birilerine evet belki seviyoruz onalrı ama sadece seviyoruz ama aşık değiliz.
saman gibi sarılıyoruz saman gibi bakıyoruz.
biliyorum zor biriyim tuhaf biriyim .
inatçıyım ısrarcıyım kuralcıyım.
mesleğimin ruhunu yaşadığım içi hep kendimi savunuyorum.
hiçbir şeyden memnun olmuyorum.
cazgırım, kıskancım ama seni çoooooook seviyorum.
benim kadar seni çekeni bulamayacaksın demiştin evet bulamam haklısın bulamam ama bulmakta istemiyorum.
ben seni unutmaya bile çalışmadım daha doğrusu çalıştım ama bunu hiç isteyerek yapmadım.
bizim ilişkimizde seni seviyorum çünkü kalıbından sonra binlerce şey yazılabilir ve bomboş bırakılabilir.
bomboş bırakılabilir çünkü sebepsiz seviyoruz biz kaşın gözün öyle olamsada severim ki ben seni.
kanserde olsan severim. işin olmasada severim.bi çocuğumuz olmayacağını söylesende severim.
birgün her şeyi herkesi bırakıp kaçmamız gerekse hiç düşünmeden gelirim ki ben.
çok şey yazılabilir çünkü ben seninle yaptığım en saçma şeyden bile zevk duyuyorum.
dün herhalde çoook uzun zaman sonra ilk kez düzgünce konuştuk ve sen bana birini bul beni unutmaya çalış dedin sen o kızlayken beni unutabiliyor musun dur ben cevabını vereyim hayır. beni sevdiğii bildikçe olmuyor dedin ne olmuyor onu sevemiyorsun demi?
hastayım dediğinde keşke doktor olsamda hemen iyileştirsem diyorum.
hastasın ateşin çıktı çünkü sen havaya aldırmadan yine ince bi tshirt giydin ve hırka alıp dıaşrı çıktın.
beni istanbul kadar sevmiyorsun demiştin istanbul kaç kez bana bu kadar ilham verebildi istanbul ne kadar uzun yazdırabildi bana???
eeee be sevgili eh be sevgili...
o çocukla ayrılırken niye ağladım biliyor musun?
utancıma seni unutmak bokuna yaptıklarıma, en büyük korkum anlışlıkla senin adınla seslenmekti ona, aynı yanlışlıkla ona canım diyeceğime sana canım demekti, o an bi an gerçekten o mesajı sana atıyormuşum gibi hissettim evet çok iyi biriydi belki istediğim hayal ettiğim her şeyi verebilirdi.
ama sen olmayacaktı bu yüzdende hiç ısrar etmeye gerek yoktu.
bu sıralar hep bizim şarkılarımız çalıyor kulaklarıma ve ben her şarkıyı sana söylüyorum, hep bizim sokaklarımızdan geçiyorum, bu sıralar hep içinde seni bulunduran şeylerle ilgileniyorum.
bilmiyorum kaç saattir bu yazıyı yazıyorum yazı ne kadar uzun oldu ama bu yaşadıklarımızın sözleyeceklerimin milyonda biri bile değil.
ama sana söylemek istediğim ve tüm her şeyin tek cümlelik bir özeti var:
''biriciğim seni hala ilk günkü gibi çok seviyorum ve bir ömür seveceğim.''
ve gece yolcularının dediği gibi...
civciv.