seksenli yillarin ev ici kompozisyonu

entry3 galeri
    1.
  1. sekiz kanallı kumandasız televizyonlar: o hayvani büfelerin en devasa karesine sığabilecek vaziyette olurdu bu televizyonlar. efsanevi bir sarı çubuğa sahiptirler ve o sarı çubukla kanal arardınız. tahminen binlere aile bu sarı çubuğu kaybetmiştir çünkü kanal aradığınız bölmenin kapağı kırıldıysa sarı çubuğu emin bir yerde muhafaza etmek zorlaşır. bizim kapak yüzyıllarca varlığını koruduğundan sarı çubuk da mevcudiyetini sürdürmüştü. her neyse, bu yıllarda evin en küçük çocuğu uzaktan kumanda işlevini sürdürür idi ve bu gürev nice başlığa konu olmuştur.

    kanalları değiştirmenize yarayan tuşlar parlaktı ve her kanal değiştirdiğinizde çıt çıt ses çıkarırdı. o kanal tuşları da zamanla düşerdi. iki-üç kanal tuşuna aynı anda basmak sonuç vermezdi. ses ayarı yaptığınız tuş da enine biraz daha kalın bir çubuk şeklindeydi yanılmıyorsam, kayardı o. otomatik kanal arama diye bir şey yoktu, sarı çubuğunuzla o hedeleri döndüre döndüre kanalı bulmaya çalışırdınız. * ve eliniz yorulurdu. renk ayarı yapacağınız tuşların bulunduğu bölmenin kapağı zor açılırdı. bu nedenle o bölme, televizyonu kurcalayan veletler için yüzyıllarca gizemini koruyacaktı. *sonra bir gün açılacak ve; ana, bu işe mi yarıyomuş lan, diye hayal kırıklığına da yol açacaktı.

    zap diye bir şey de yoktu bu televizyonlar zamanında.

    bu televizyonlar renkli televizyon neslinin dedeleri falandır. dolayısıyla çok ağırdırlar. bir nesli büyüttükleri de söylenebilir. * bu nesilden sonra nispeten daha küçük ve hafif 30 kanallı tvler modası başlayacaktı, uzaktan kumandalı.* *

    bu televizyonun üzerinde bir dantel, vazgeçilmezdir.

    o dantelin üzerinde ıvır zıvır biblolar...
    kolonu olacak yerde mıktanıslı hedeler...

    atari için neredeyse mükemmel bir televizyondu, o koskocaman ekranı ile.
    *
    3 ...