iş hayatına girdiğim günden; tesadüf, seçmen olarak itibar görme hakkı kazandığım 18. doğum günümden beri ifade ettiğim, henüz kendime göre bir parti bulamadığım için de her seçimde oyumun yanmasına gerekçe olan istek bu.. inanmazsınız "özgürlük manyağı" diye, belki ezber bozar da milletin aklına düşürür diye, hafiften dizi çapkını rutkay aziz intibası uyandırıyor diye bu seçimde de baskın hoca'ya verdim oyumu; kısmet değilmiş..
evet, madem türk ceza kanununda bir değişiklik öngörülüyor, sayın başbakanımız recep tayyip bey'den bizzat ricacı olup iş yerinde tahrik'e yanıt vermenin cezai hükmünün tümüyle kaldırılması için elimden geleni yapacağım.. bunun için araya hatırlı dostlarımı da koyarım gerekirse.. elbette kısıtlama olarak belirlenen kıstas mühim: "tahrik'e yanıt"
sabah ulaşıyorsun ofise, daha afyonun patlamamış, daha evrakları seçemiyorsun; hoop bir baktın sekreter hanımından tut, yan odada seninle aynı rütbede çalışan kıza kadar, ofiste ne kadar bayan varsa tahrik unsuru oluşturur şekilde akrobatik hareketlerden tutun da cinsel çağrışım yapacak türlü metaları muhtelif kavramalarla meal sahibi yapmaktalar.. mnkdmn ofisi düzgün değil ki; kutsi'nin "olay olay" şarkısındaki gibi, "onu yeme beni ye" diyorlar..
hayır, tahammül de, kendini frenlemek de bir yere kadar.. olur şey değil.. sonuçta en büyük patlamalara [tecavüze kadar yolu var] netice vermemesi amacıyla tavsiyem tacizin belirli koşullarda meşrulaştırılması, "kişinin yanıt hakkının" saklı kalması..
yeni hükümetten beklediğim en mühim atılımlardan biri bu benim, yapsın diye slogan bile besteledim; "birruh biddem nefdik ya tayyip".. yap sayın başbakan, yaparsan sen yaparsın; cemil çiçek'ten geçmiş, ona güvenmiyorum pek..
