üniversite son sınıfta iken çocuğun birini ilkokul aşkıma benzettim hatta onu arayıp senin ikizin bizim okulda bak dedim bir geyik yapmıştık.
maliye bölümü bir alt sınıfta idi ve aynı dönemlerde rektörlükte çalıştık.o dönem onun kız arkadaşı ve benim de erkek arkadaşım olmasına rağmen ne zaman birbirimizi görsek bakışlarımızı alamazdık.onu görünce elim ayağım dolanırdı. içinizde kelebekler uçuşmaktan tutun ,başınızın dönmesine kadar, geceleri ve sabahları ona uyanmak. evet aşık oldum.
büyük bir vicdan savaşı da verdim kendimle .bir gün alışveriş merkezinde o beni erkek arkadaşım ile ben de onu kız arkadaşıyla gördüm o vakte kadar bir kız arkadaşının olduğunu bile bilmiyordum. o günkü hüznü şimdiye kadar sanırım hiç yaşamadım bir şey elinizden kayıp gider ya hani bakarsınız öyle ardından.. yanlarından geçerken kız arkadaşı kim o dedi aniden? ahaa dedim kıyamet kopacak sanırım. çocuk bana bakıp gülümsedi. rüyalardan biri sanırım diye.
okulda yön değiştirmekten , kantine inince onu görmekten hep korktum. son sene sadece üç gün okula gidiyordum bu benim için oldukça hafifletici oluyordu. bilmiyorum belki de kendimi kandırıyordum.
ikimizde sözleşmiş gibiydik sadece gözlerin konuştuğu o anları yaşıyordum onunla.
mezuniyete son üç hafta kala otogarda karşılaştık. kız arkadaşını uğurluyordu. benim otobüs peronum ters bir istikamette idi sanırım arkamdan nereye gidiyor diye bakmış daha sonra geldi yanıma ürkek adımlarla . benim elim ayağıma dolanmış ama neden ki yani bunu neden yapıyor diye kendimle bir sorgu sual içine çoktan girmiştim bile.
çekinerek elini uzattı, ismini söyledi .
ismimi, bölümümü, erkek arkadaşımı, nerede oturduğumu hakkımdaki en ince şeyleri biliyordu. nedeni ise sana aşık olmam dedi. bu elimde değil. rektörlükteki işten beri seni hep izledim ; ama o önce davranıp seninle birlikte ve ben gülen gözlerini görüyorum. asla araya girmek gibi şeyleri aklımdan geçirmedim .bunu yapmak bencillik olur ve benim de sorumluluğum var .gördün ,biliyorsun . özür dilerim sadece artık ağır geldi, taşıyamadım içimde olanları dedi.
aslında bunları bir sır gibi saklamayı çok istedim ama kaybedecek bir şeyimin olmadığını biliyorum ki dedi.
sana sarılıp gidebilir miyim deyince bende film koptu. orada öylece sarıldık,göz yaşlarımı tutamadım o da ben de ağladık. benim için dünyanın en masum duygusuydu bu.
tamam bende de değişik duygular vardı , onu görünce her şeyi unutuyordum ama asla erkek arkadaşımı terk etmeyi hem de bunu bir başkası için yapmayı hiç düşünmedim, yapamazdım bunu ne olursa olsun hayatımda yer eden o insana yaşatma hakkım yoktu . ona da hep saygı duydum. en azından işleri zorlaştıracak şeyleri arada canı yanacak kimselerin olmamasını sağlamış.
birbirimizi görünce gülümsedik son iki hafta. bazende görmüyormuş gibi yaptık. öyle davranmalıydık, sözleşmişiz gibi.
mezuniyet törenimde bölüm üçüncülüğüm sonrası arkadaşlarla iken uzaktan onu gördüm .benim erkek arkadaşımın okulu uzadı okula başlama yılı benden önce idi ve ben ondan önce mezun oluyordum. benim mezuniyetimi bile çekemedi. törende yanımda değildi.
sorunlarımızı çözemedik , okulun bitmesine yakın ben erkek arkadaşımı yavaştan ayrılık arefesine hazırlamaya başlamıştım.hiçbir kız arkadaşımla da durumu paylaşmadım. dışardan gayet mutlu bir çift profili vardı onlar için hatta evlenecek yahu bunlar deniliyormuş; ama içimiz ayrı idi erkek arkadaşımla.derinde büyük yaralar vardı ve çözüm yolları da maalesef yoktu. farklı kentlerde olacaktık, ailevi olarak terstik...
her ne olursa olsun kendi erkek arkadaşım yanımda değildi ama onun o iki dirhem bir çekirdek giyinmiş hali ve bir çift simsiyah gözleri beni benden almış çoktan ona doğru akmaya başlamıştım gruptan ayrıldım. elinde küçücük bir hediye paketi. son hafta okula uğramadın bunu ,dereceye girişini yeni öğrendin. mutluluğunu paylaşmak beni öyle sevindirdi ki işte görüyorsun konuşmakta bile zorlanıyorum aslında evine gelip söylemek , heyecanına ortak olmak isterdim ama buna hakkım da yoktu dedi.tebrik etti hediyesini verip sarıldı. ve dönüp ardına bakmadan gitti. ardından gidemedim .basiretim bağlanmış gibi orada öylece kaldım. sanki elimde ve ayağımda hiç can kalmamış gibi. tüm her şey orada ölmüştü sanki.
o gün bugündür onu hiç görmedim. sadece ismini biliyordum. aradım evet çok aradım ama onu canlı ve kanlı olarak asla bulamadım . ona ulaşmamam için talimatları olduğunu öğrendim. en yakınında olan erkek arkadaşına anlatmış , tek ulaşabildiğim o oldu. kaç kez kapına gelip geri dönüşü vardır sırf senin düzenini bozmamak için dedi. onun kız arkadaşı vardı ama senin için vardı , sen olmadığın için vardı, seni öyle bir başkasıyla görmek onu öldürüyordu aslında dedi arkadaşı. bunları öğrenmek onca zaman sonra oldukça acı verdi . son sene farabi programı ile kendi yaşadığı şehre geçmiş. kız arkadaşı ile de ayrılmışlar. sebebi ben miydim bunu asla bilemedim.
sormuşumdur kendime.
farklı zaman, farklı mekanlarda olsaydık ne olurdu ? bunun cevabı ne olurdu!
ama eğer kader denilen bir şey varsa ve o benim kaderimse nasıl olsa beni bulur dedim. üç sene geçti demek ki kader onunla değil çıkıp gelmedi hatta sırra kadem bastı.