eskiden krallar vardı, sonradan kralı halkın seçmesi gibi bi sistem olan demokrasiye geçildi. aslen, keagan´ın "the life and end of democracy" kitabında okuduğumuz kadarıyla, demokrasi her zaman değişik değişik şekillerde vardı, ve yöneten kesim, çeşitli şekillerde bu yönteme şu veya bu vesileyle her zaman başvurdu.
ama genel demokrasi bağlamında demokrasi çok handikapı olan bir sistemdir.
bi kere demokrasinin en büyük problemi tepesine çıkaracağı adamı "sempati" bazında seçmesidir!!...bi adam , sempatik, son derece yakışıklı, ya da çok güzel bi kadın olabilir. ama bu üzerine alacağı yükü taşıyabileceği anlamına asla gelmez.
şöyle bi örnek verecek olursak; bi jumbo jet havada uçarken, beni uçaktaki ahali, çok sempatik, çok yakışıklı, sevecen falan bulup bana kağıtlara yazılı olarak "bu uçağı sana emanet ediyoruz" yazsa, ve bu kesim uçaktaki çoğunluk olsa, ve ben bu kağıtları birer birer topladıktan sonra, cockpit´e gitsem ve kapıyı çalıp elimdeki kağit tomarını kaptanın önüne atsam, ve desem ki, "yolcular beni seçti, bundan sonra bu uçağı ben uçuracağım!!"
orada cockpit ekibi bana ne der?!
orada cockpit ekibinin bana söyleyeceği herşey demokrasinin eleştirisidir!!...
bana mutlaka diyeceklerdir ki "tamam paganviodio, sen sempatiksin, şusun, busun, ama kardeşim sen bu uçağı uçuramazsın!"
işte bundan dolayı demokrasi sempatiklikle iktidarı ele geçirmek olmamalıdır. çünkü "demokrasi" de hukuktan zerre kadar anlamayan bi adam, "adalet" bakanı olabilmektedir. ya da dünya tarihi ile hiç ilgisi olmayan birisi, milletler tarihini hiç bilmeyen birisi, dışişleri bakanı olabilmektedir.
bu normal hayatta hiçbir şekilde böyle diildir.
berlin filarmoni´nin başına "konzertmeister" seçerken, ya da coca cola´nın bi müdürlüğüne manager seçerken, ya da önemli bi köprünün yapımına mühendis seçerken, adamların odak noktasında kesinkez "sempatiklik" ya da "adam gibi adam olmak" olmaz!!
demokrasinin böyle bir problemi vardır, ve bu problem pek kolay aşılacak bir problem de diildir.