türkiye'nin en önde gelen tıp fakültelerinden biridir. trakya üniversitesinin omurgasını oluşturur. en büyük yatırımlar buraya yapılır. eğitimi de çok kalitelidir. çapa ve cerrahpaşa ile yarışabilecek eğitim düzeyindedir ancak puan farkının sebebi istanbul konumlu bir üniversite olmamasıdır. hatta öğrenci sayısının çapa ve cerrahpaşaya göre 3te 1 az olması sebebiyle kimse kadavra başında "hocam ben göremedim" sendromu yaşamaz. 1000 yataklı hastanesi ile en büyük tıp fakültelerinden biridir. tüm trakyaya ve ayrıca yunanistan, bulgaristan, romanya, makedonya gibi ülkelerden gelen hastalara sağlık hizmeti verir. hocaları ise baldan tatlıdır. bir profesorün odasına gidip çay içip kafanıza takılan her konu hakkında görüşebilirsiniz. kasıntı hocalar yoktur, öğrenciler çok sevilir. ama tabii sınav sorularını hazırlayana kadar...
kötü yanlarına gelecek olur isek; öyle bir zordur ki adamın anasından emdiği ak sütü burnundan getirir. gece rüyalarınıza kaslar, sinirler, kemikler, damarlar, organlar, hastalıklar, mikroplar, hormonlar, enzimler ve binlerce isimleri girer. bir an olsun gönül rahatlığıyla "çalışacak konum yok bari biraz dinleneyim." diyemezsiniz. günü gününe fix 3 saatlik bir çalışma ile alabileceğiniz en yüksek not 75 civarıdır. en azından benim hep öyle oldu. sorular borudur, konular borudur. ama sonunda gerçek bir hekim yetiştirir.
edirne'den de söz etmek istiyorum. ilk sene alışmak çok zordur. hele istanbul'dan gelen biri için ölümüdür. ufak bir şehir, tanıdık kimse yok, tüm hayat değişmiş. ama ilk seneyi öyle böyle atlattıktan sonra gerisi akar gider. edirne çok sevilen her işin 15 dakikada halledilebildiği bir yer olur.