hükümetin dış politikada başarısız olduğu yaygarasından cesaret alarak küresel aktörlere verilmiş bir mesajdır bu ziyaretler. yani cehape'nin gerçekleştirdiği bu ziyaretleri şiilere verilmiş dostluk ve yakınlaşma mesajından çok iç politikaya yöneliktir. dolayısıyla iç politik dengelerde küresel destek verecek muhtemel aktörlere kendini ispatlama niteliği taşıyor. cehape'nin dış ilişkilerde kriz yaşanan hedeflere nokta atışı ziyaretler yapması bazı molozlara ilginç gelmemiş olabilir. suriye, ırak ve mısır ziyaretleri sözde mevcut dış politikanın tökezlediği alanları doldurma girişimidir. sözlükteki cehape sevdalısı 50 yaşındaki menopozlu karılar her ne kadar bilmese de neticede cehape zihniyeti anti-amerikancı görüntüsüne rağmen amerika'dan destek bekleyen ve 'biz bunları daha iyi yaparız' demeye getiren bir çizgiyi temsil ediyor. tabi geçmiş zaman itibari ile dış politikanın askeri bürokrasinin yönlendirmesi hatta tekelinde olduğu düşünüldüğünde geleneksel anlamda asker - amerika ilişkilerinin mahiyeti itibariyle ulusalcı reflekslerin de nerden beslendiğini gösteriyor bu durum. bu heyetin mısır cuntasını ziyaret etmesi her ne kadar içeriye verilmiş bir mesaj olsa da hükümeti kısmen açıkta bırakan ve darbeyi destekleyen batı dünyasına, bilhassa neoconlar başta olmak üzere şahinlere 'hey bakın ben burdayım' demek suretiyle gerçekleştirildi.
