dil öğrenmek kişinin özverisiyle de gerçekleşir, bunu bilmeyenler veya suçlayacak başka şeyler arayanlar da suçun %100'ünü eğitime yüklemektedir.
eğer türk milleti yabancı dil öğrenme konusuna "off, bu ne yaa! neden öğrenmek zorundayız?", "e, ben ilerde ingilizce'ye ihtiyaç duymayacağım belki, istemiyorum öğrenmek", "havaryu ne var yu?" gibi basit çerçeveden bakmayı kesersek, yabancı dil öğrenmenin de matematik, edebiyat, geometri okumak kadar önemli olduğunu kavrarsak bu problem de ortadan kalkacaktır.
çeşitli ingilizce öğretmenim oldu örneğin. biri %100 türkçe konuşurdu, sınıfın işine gelirdi. ilerleyen dönemelrde biri türkçe konuşmayı yasaklardı, millet öğretmeni şikayet ederdi "derste hep inglizce konuşuyormuş, anlayamıyormuş yavrularımız" şeklinde.
ikisi de aynı toplumun insanları, ikisi de ingilizce öğrenememekten şikayetçi. ama ikisi de gerçekten bir şey yapmadı öğrenmek için. sorunu sadece sisteme attılar mesela. peki ya ben? neden ben kursa, yurtdışına gitmediğim, özel çaba harcamadığım halde ingilizce'de hep başarılı oldum? neden eğitim dili %100 bölüm seçtiğim halde, o üniversitenin hazırlığına gittiğim halde yeni bir şeyler öğrenmiş gibi hissetmedim kendimi? isteyeceksin, istemesen bile matematik, edebiyat, dil bilgisi gibi gerekli bir şey olduğunu kabulleneceksin, geliştireceksin, temelini sağlamlaştıracaksın. eğer sen kendin için bir şey yapamıyorsan kimse bir şey yapamaz.