sabah ezanı, saba veya hüseyni değil de 'dilkeşhaveran' dan okunursa çok daha etkileyici olur. lakin, 'gönül makamı' olarak da bilinen bu makamın hakkını vermek, öyle! her müezzinin harcı da değildir doğrusu. öğle ve ikindi ezanı; hicaz'dan, akşam ezanı; segah'tan, yatsı ezanı ise; neva'dan geçilirse takım tamamlanmış olur.
sala'ya gelince;
sadece ezanlar değil salaların da belli bir makamdan okunmaları esastır. dilkeşhaveran makamından okunan sabah salasının Buhurizade Mustafa Itri Efendi tarafından bestelendiği düşünülmektedir. ıtri, aynı zamanda cenaze salasının da bestekarıdır ve bu eseri de segah makamında bestelemiştir. cuma salasının bestekârı ise Hatib Zakiri Hasan Efendi'dir ve bu eser de bayati makamında bestelenmiş olmakla birlikte dilkeşhaveran makamından geçilir. bayram ve kandil salaları da aynı makamdan okunurlar.
eski devirlerde, ahaliyi bilgilendirmenin en iyi yolunun cami şerefelerinden sala vermek olması nedeniyle çok kullanılır, önemsenir, hatta bu maksatla haber salaları dahi verilirdi. günümüzde ise daha ziyade, iğrenç sesli belediye megafonları kullanılır oldu, bu maksatla.