aylardır sözlüğe doğru dürüst girmesem de bu hisleri kimseyle paylaşamayacağımı düşündüğüm için sizin kafanızı ütüleyeceğim.
çocukken babam en klas yerlerden giyinir, bizi bayramlardan önce * kıyafet dağıtılan saçma sapan yerlere gönderirdi. evimiz tanıdıklarımız beğensin diye özenle döşenmişti ama zerrece huzurumuz yoktu... sonra yanından ayrıldığımızda bize hiçbir eşyamızı * vermedi, bir kısmı borç harçla, bir kısmı tanıdıklarımızdan aldığımız eşyalarla yeni bir hayat kurduk kendimize. yıllarca ablalarım ve annem çalıştı, doğru dürüst eşyamız, yemeğimiz, mobilyamız olmadı ama huzurlu yaşadık. ablalarım evlendi, ben * üniversiteyi bitirdim, annem de bilfiil çalıştığı 35,5 yılın ardından emekli oldu.
şimdi annemle ikimiz, yeni bir eve taşınıyoruz. * ve bunu yaparken hayatımızda ilk defa tamamı kendimize ait eşyalarla bir ev kuruyoruz kendimize. alt tarafı bir koltuk takımı aldık, mutfağa bir masa aldık ama dünyalar bizim oldu. hele de annem... o yüzündeki çocuksu mutluluk, son 15 senedir sürdürdüğü -hiçbir zaman anlayamayacağım- mücadelenin artık bittiğini, rahata erdiğini hissetmesi beni öyle mutlu ediyor ki... o böyle oldukça içimdeki heyecan gittikçe büyüyor. ne bileyim. öyle işte...
paylaşmak istedim.