eskiden torpil patlatmak çok meşhurdu, biz de ufağız tabi canımız çekiyor.
yazın en sıcak günlerinden birinde, öğlen vakti cebimizdeki tüm parayla bakkaldan torpil alıp top oynadığımız çayıra gittik. 3 kişiyiz. torpilleri patlatacağız ama işe biraz aksiyon katmak için numara düşünüyoruz.
nihayet tilki kafalı arkadaş;
-olum bak bu pet şişenin içine 2 tane torpil atalım, patlayınca şişede havaya uçsun.
akıla bak amk. neyse düzeneği kurduk sıra ateşlemeye geldi. kibritle torpili ateşledik ve 4-5 metre uzağa çekildik bekliyoruz. normalde torpilin patlama süresi 6-7 saniye, fakat 10-15 saniye geçti tık yok. herhalde söndü diyoruz ama yanına gitmeye de korkuyoruz. o sırada baktık ki çayır yanıyor. kupkuru otlar zaten. söndürelim diyoruz ama ya diğeri patlamamışsa, yanına gidince patlarsa diyor öteki. alevler iyice yayıldı, biz artık dayanamayıp yanına gittik ayakkabılarımızla ateşe basıyoruz ki sönsün. diğer arkadaş da 30 metre ilerdeki evin bahçe musluğundan ağzına ve ellerine su alıyor koşa koşa gelip ateşe döküyor. arkadaş üstün zeka demeyin öyle.
biz bu ateşi söndüremeyiz hacı, kaçalım biz burdan dedik ve korkudan topukladık işte. eve gelince günlerce düşündüm kendi kendime, ne bok yedik biz diyorum. bir süre diğerleriyle de görüşmedim.
sonradan öğrendim ki civar evlerden biri çıkıp söndürmüş ateşi. yalnız o korku bana yetti.