bunun çeşitli sebepleri vardır ama bildiğiniz gibi çeşitli sonuçlar buna neden olmuştur. demek istediğim sorunun asıl kaynağı cumhuriyet dönemine değinmek lazım. yok sayılan bi toplum onun kendi içindeki yaşam mücadelesi, çıkan isyanlara karşı hükümetin acımasızca olan tutumu. (bkz: dersim), (bkz: zilan), (bkz: koçgiri) ve küçük büyük birçok isyan. bizi yani kürtleri bu isyana sürükleyen bu denli hatalar. susturulduk, dünyanın ruhu bile duymadan marmilere dizildik. her başkaldıran alnına bi kurşun yedi. bazılarımız özgür hissettiği dağlara kaçtı. yeniden toparlanmak zordu özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan bi halk için. aşiret ağaları asılmış onların paralarını, altınlarını alan komutanlar evlerine zengin olarak dönmüşlerdi. kürdler içim o dönem 20. yüzyılın karanlık bi dönemiydi. işte şimdi 21. yüzyıldayız yine başkaldıran nevroza kendi dilinde newroz diye haykıran, (bkz: demirci kawa)nın başlattığı isyanın devam ettiriyoruz. bu sefer zorla da olsa kabul ettirdik kendimizi. burada bir halk olduğunu gösterdik. yaşadığı haksızlıklara dayanamayıp dağa çıkanlarımız oldu. iki kardeşten biri dağa çıkarken biri zorunlu askerliğini yapmak üzere birbirlerine vurduruldu. kürdlere duyulan düşmanlık yeni oluşan bir durum değil. eşit olmak, başkalarıyla aynı hakka sahip olmak hep bazı kesimlerin zoruna gitti. anadilde eğitime, özerk bi topluma hep karşı çıkıldı. büyüklerinin bunlara ezberletti tek bi lafları vardı: vatan bu bölünmez. kimin vatanıydı peki bu işgallere uğrayan, vergilere bağlanan, savaşlara yollanan bi halkın vatanı değil miydi? kendi topraklarında dilini konuşamayan bi milletin vatanı. bana vatandan söz etmeyin. acizsiniz efendim, sözlükte kimliğe küfretmekle kendinizi yüceltemezsiniz.
