Tanrı'nın yukarıdan bakıp kahkahalar attığı zamandır.
Sabah kalkarsınız sular kesiktir, yüzünüzü yıkayamaz, dişlerinizi fırçalayamazsınız, en sevdiğiniz giysileriniz kirlidedir. Önceki geceden kalan dehşet bir baş ağrısı ve ağızdaki rezalet votka tadıyla kalakalırsınız
Sigara yakmak istersiniz, paketinizde hiç kalmamıştır.
Balkona çıkıp temiz havayı içime çekeyim bari dersiniz, balkon anahtarını bulamazsınız, bulduğunuzda demiri açıp çıkarsınız, dışarı adımınızı attığınız anda güneş bir bulutun arkasına girer.. Hüzünlü hüzünlü karşınızdaki ismini bilmediğiniz ağaca bakakalırsınız
En azından bir kahve... Girersiniz mutfağa, kahve kavanozunda sadece bir kaşık durmaktadır..
"Gazetelere bakarsam belki açılırım" dersiniz, 3 adam zavallı bir kızı öldürmüşlerdir tecavüz edip, moraliniz daha da bozuk şekilde gazeteyi fırlatıp atarsınız bir kenara.
Bilgisayarınızı açar açmaz inatla kaldırmadığınız bir resim karşılar sizi, çevresinde sıralanmış ikonlarla sırıtır size. Siz de gülersiniz acı acı, bir mp3 açarsınız... Cızırdamaktadır.
"Bari yağmur yağsa" dersiniz, ama yağmaz. Havadaki sıkıntı asılı kalmıştır adeta..