yaftanın olmadığı durumdur. Videoyu dikkatli izlerseniz bir yerinde elinde pankart tutan kız "kendisi cemaatçi olduğunu söylüyor" diye bir laf kullanıyor. Bunun yanında "kimlik kontrolü" konusunda da acaba öğrenci kimliği mi sordu diye düşünüyorum. Buradaki tepkiyi yani cemaatçilerin okullardaki örgütlenmelerini istememeyi son derece doğal karşılıyorum. Peki cemaatçiler ne yaptılar? Şahsen tanık olmuş biri olarak ismini vermeyeceğim bir belediyeye taşeron olarak çalışan bir yerde alevi olduğum için çıkartıldım. Çıkartılırken bu yüzüme aleni söylendi. Bunun da yanında işçilerin başındaki kişi, işçileri tehdit ederken "isterseniz sakallıları buraya getireyim" gibisinden cümleler sarf ediyordu.
Şimdi çıkıp da cemaatleri masummuş gibi gösterme çabası son derece komik. Bu olayla ilgili araştırma yapılacağı söyleniyor. Gezi olayları esnasında ölen beş gencimizle ilgili hükümet şimdiye kadar ne yaptı?
Eskişehir'deki video kayıtlarının silinmesi bir icraat midir? Eylemciler kendi kendilerini dövüp polis yapmış gibi gösteriyor diyen malum şahısı hepimiz hatırlıyoruz. Palalıyı korumak için seferber olmaları hâlâ unutulmadı. Gezi olaylarında ellerinde sopalarla sokaklara inenleri hepimiz çok iyi tanıyoruz. izmir ve Antalya'daki durumsa ortada... Şimdi çıkıp "özgürlük" veya "demokrasi" söylemlerine kimse girmesin. Özellikle "türban" siyaseti yapanlar.
Hatırlayanlar iyi bilir; istanbul ünv.'de sakal ve türban yasağı geldiğinde biz sosyalistler "özgürlük" kapsamında onların da okula girmeleri için yanlarında eylemler yaptık. O esnada bize "sizi yanlış tanımışız" diyenler olaylar geçtik sonra teker teker ispiyonculuk yaptılar. O zaman, eylemlerde yanında olduğum sözde "mazlum müslüman"a yaklaşıp "biz sizi baştan beri iyi tanımışız" demiştim. O yüzden bu hafızasız toplumda "mazlum" rolü boşuna oynanmasın. Haksızlıklara karşı bölünerek verilen mücadele, mücadele değildir.
