O zamanlar ortaokulun sonunda fen lisesi sınavı yapılırdı, babamı da motivasyon amacıyla fen lisesini kazanırsam bana bilgisayar almaya söz vermişti. Benim bilgisayara hasta olduğumu biliyordu tabi bunun benim hayallerimi süsleyen, rüyalarıma giren bir takıntı olduğunu da çok iyi biliyordu. Hep bilgisayar hayaliyle ders çalıştım, hep 'Allah'ım fen lisesini kazanayım da babam bana bilgisayar alsın'diye dua ederdim. Çocuktum ve salaktım işte ama öyle böyle değil fena halde takmıştım kafayı.
Sonra sınava girdim, 85 netle Erzurum fen lisesini kazandım.
Babam da mütedeyyin insan olduğu için bu Müslüman kardeşlerimizin gazetesi olan bu ucubenin bilgisayar kampanyasına katılmıştı. O gazetedeki boy boy resimleri, altında yazanları hala hatırlıyorum. 18 yıl falan oldu galiba ama aklımda. Hatta bilgisayarın özellikleri:
Intel Celeron 400mhz işlemci
32mb ram
S3 savage 3d ekran kartı
14'' monitör
Klavye
Mause
Mause pad (en önemli parça olduğu için mutlaka yazılır bu).
'Bilgisayar konfigürasyonu değişebilir. ' yazıyordu. Konfigürasyon kelimesinin anlamını da o zaman öğrenmiştim zaten. Konfigürasyonları batsın.
Bilgisayar geldi, heyecandan sevinemiyorum bile. Neyse hemen kurdum, açtım ve red line diye bir oyun yükledim, oyunu açtım, üç boyutlu grafiklere hastayım ya görünce çok tuhaf bir his kaplıyor içimi çok değişik bir keyif alıyordum bundan, işte o hissi kemik iliklerimde bile hissedip klavye mause'a sarılmış demo videosunun geçmesini beklerken...
O an hayatımın özeti gibi
Her şey çok güzelken, güzel olmalıyken, beklediğim an gelmiş ve emeklerimin karşılığını alma zamanında hayal kırıklığı yaşamak.
Bu işte.
Oyun dondu kaldı. Hiçbir tuş işlemiyor, ekranda donduğu anın görüntüsü öylece duruyor. Yok ya bir kere oldu bir daha açarsam olmaz deyip reset atıyorum yine aynı... elli kere reset atıyorum... cık, donup kalıyor itoğlu it. Sürücü güncelliyorum her haltı deniyorum yine aynı. Başka oyun yüklüyorum aynı. Hani oyun hiç açılmasa yine iyi, bu açılıyor, 10 saniye kadar mükemmel grafikler, akıcı bir performans ve sonra tık diye kitlenip kalıyor. gösterip vermemek derler ya onu yapıyor o.c.
Bre Müslüman kardeşim, bir kere olsun şu size inanmış insanları sağılacak inek olarak görmeseniz ne olur? Yahu bu adamlara vuran vurmuş, bari biz iyi bir şey verelim sevinsinler demiyorsunuz hiç. Ulan s3 savage 3d nedir? Şuna riva tnt koysan şu dindar kardeşlerinizin vecize ezberleyen, ilahi okuyan, kuran kursuna giden veletleri bayram etse ölür müydün? Bir bilgisayarcı abimiz yıllar sonra 'zaman gazetesinden Allah razı olsun, o bilgisayarlar olmasaydı biz ekmeksiz kalırdık' demiş ve pis pis gülmüştü. O kadar sorunlu makinelerdi.
Yıllarca color linez falanla vakit geçti.
Ve belki gülersiniz, saçma bulursunuz ama ben psikoloji dersi almış bir insan olarak ders konusunda çaba göstermekten nefret etmemin sebebi olarak bu gibi çabaların ve özverinin sonunda arzu ettiğim şeylere kavuşamayacağım fikrini benliğime yerleştiren olayları görüyorum. Ailemin hep bir şeylere söz verip ya yapmaması yada kıytırıktan yapması da elbette.
işte Buda zaman'dan yediğimiz bir kazıktır. Haram zıkkım olsun.
Ayrıca şu yenibahar ekindeki 20 yaş dişleriyle ilgili yazıda insanlar yumuşak gıdalarla beslenmeye başladığı için çeneleri küçüldü diye yazarak ne angut herifler olduklarının altına imzayı da çakmışlar. Ne o evrimci mi oldunuz? Hazır evrime inanmışken insana dönüşseniz ne güzel olurdu demek istiyorum.