deniz kabukları
ve çakıl taşları
işine gelirse dedim
elimden gelenler bunlar
senin acıların
ve benim hüzünlerim
hesaba uyarsa dedim
önümüze konanlar bunlar
eskimiş eşler gibi
bir suskunluk şimdi
üzerimize akşam gibi çöken
haddini bilirse dedim
dilimizi saran bunlar
bir şeyler daha vardı
şurada bir yerde
senden önce de yarım kalan
ama sen kadar yarım olmayan
bir şeyler daha
aklıma gelirse dedim
unuttuklarımdan
başıboş yıldızlar
ve biraz yakamoz
şarkıda da dediği gibi
dilime dolanırsa dedim
aklımdaki şarkılardan
rüzgar, estiği kadar rüzgar
gök gürlediği kadar gök
ne yaptın bana ne bu kadar
aklıma gelip duran ismini
aklımdan bir yol bul, sök
gelme, istemem daha da aklıma
gelme ne bugün, ne yarın
ne de sonsuza kadar