bilimum kara propaganda ile sindirilmeye çalışılan kalkışmadır. ilginçtir, binleri bulan kişinin ortak düşüncesi ile düşünce çeşitliliğinin matematiksel olarak artması gerekirken akbabaların ziyafetine çevrilmeye çalışılan bir olgu haline gelen olaylar zinciridir.
dolandırmadan belirtmeliyim, gezi direnişi gezi parkında olanlarla olmadı. herkes, bilgisayarları ve televizyonları başında tarihi bir olaya tanıklık etti. çıkışı belli ve netti, polis göstericileri püskürttü haberiyle birlikte insanları hizaya getirme dersi vereceğini düşünen otorite ters köşeye yattı. çünkü kullandıkları şiddet ters tepti ve ortaya çıkan zulüm ve mağduriyete kitleler tepkisiz kalamadı.
ya sonra, olaylarda insanlar öldü. peki bu arada ne oldu? biz, çevremizde olan bitene duyarlı başka insanlar olduğunu da gördük. biz, yaşamıyla ilgili kendi belirlemek istediği ve hakkı olan bazı konulara müdahale edildiği zaman tepki gösteren insanları gördük. ve fark ettik ki, iktidar ya da sermayenin yalakalığının, tekdüzeliğin, tüketimin bize dayatıldığı yerde aslında daha fazlası var. nasıl devlete kazık atacağını, nasıl birisine yamanarak hayatını devam ettireceğini sinsi sinsi düşünen insanların değil, hakkını arayan insanların - bu uğurda hayatını kaybetmeyi göze alan insanların - olduğu bir ülkede yaşadığımızı gördük.
o yüzden bize bu saatten sonra abuk subuk insanları model göstermeyin arkadaşım. ferit şahenk kadar param değil, abdullah cömert kadar cesaretim olsun. egemen bağış kadar makamım değil, ali ismail korkmaz kadar, lobna allamii kadar dirayetim olsun. ne tanıdığım ettiğim ne de babamın yaptırdığı torpilim olsun, ama ethem sarısülük gibi kendi emeğimi çalışarak kazanacak ve fikirlerimi ifade edecek kadar cesaretim olsun. babamın aklı yerinde olmasa da, mezarımın dibinde yatıp yasımı tutacak kadar mert olsun.
karakter ve basiret yoksunu insanlar çırpınabilirler, ama artık yemeyiz.