biraz uzun olucak ama yazmam gerekiyor sanırım. Yazdıklarım, belki can sıkabilir ve bazı bünyeler de hezeyan yaratabilir.
Yıllar önce bu grup kurulduğu vakit, içerisinde ''yürüyedur'' manifestosuna uyan kişilikler vardı. Bu kişiler ''ultras'' ruhunu tribünlerde yaşatan elemanlar idi. içlerinde karaborsa veya değişik çıkar ilişkileri yokmuydu ? tabiki vardı.
Seneler geçtikçe manifesto erezyona uğradı. ultraslan içerisinde ki nizamcı, ülkücü veya iktidar yanlısı gruplar ki biz bunlara ''el etek öpenler'' diyoruz. Gruba hakim olmaya başladı.
Bunlara sorsan memleketi bunlardan başka seven yok, hak mücadelesi veren komunist gibi birşey sanırım.
işin özetini değişik karşılaştırmalar ile vereceğim.
Bu grup diyor ki, ''aslolan galatasaray'dır'' eyvallah. Şimdi bu sözü irdeleyelim.
TT Arena açılışında, sayın erdoğan bayraktar'ın konuşması mağlum. Ölmüş bir insan için, çaresiz kalmış.. zor durumda idi. gibi sıfatlar kullanarak iktidar reklamı yapılmasına göz yummayan ve içlerine sindiremeyen gerçek galatasaray'lılar o gün orada hükümete sert bir tepki verdiler. Ertesi gün akşamı sayın oğuz altay, bir tv spor programına bağlanıp, ıslıklayanları ''provakasyon'' yapanlar olarak niteledi.
Şimdi soruyoruz, aslolan galatasaray ise, bir hükümet yetkilisinin ölmüş merhum başkanımız için, ''aciz kalmış veya zor durumda idi'' gibi bir tanımlamasını nasıl içinize sindiriyorsunuz ?
Demek ki aslolan galatasaray değil, çıkarlarmış. bu arada şöyle bir anektod paylaşmak isterim ki düşündürücüdür. Oğuz altay, bir çöp toplama şirketinde sanırım ortak veya patron'dur. Firması belediyelerin çöp ihalelerini alır. her neyse ilgilendirmiyor bizi.
Gelelim başka bir karşılaştırmaya.
Gezi olayları patladı. ilk gün tek yumruk galatasaray adına taksim'de bir yürüyüz organize etti. Bunu gören ultraslan, karşı gurubun güçlenmemesi adına olaylara destek vermedi.
Stratejik ve kritik bir karar idi.
2006-2007 Sezonunda ( sulu derbi ) ali sami yen stadında oynanan son derbide yaşanan olaylar mağlumunuzdur. Bu olaylar da, ultraslan çevik kuvvet ile çatışmış sonrasında polis'e tribünden yol vermiştir. Bu olaylar esnasında, 10 15 kişi göz altına alınmış, içlerinden 6 7 tanesi bayrampaşa ceza evine gönderilmiş ve sanırım 3 4 yıl ceza yatmıştır...
Gelelim son gördüğümüz sahneye.
Aynı ultraslan bu yaşananları görmezden gelip, kayseri de oynanan süper kupa maçında karşıt ve aynı çıkar gurubu olan genç fenerbahçeliler gurubu ile ''POLiSEViNDE'' fotoğraflar çekilmekten geriye kalmamıştır.
Şimdi soralım, eyyyy delikanlı ultraslan, arkadaşlarınızın ettiği mücadele için cezaevine düşmesine sebeb olan polisler ile fotoğraf çekilip hatıra yapmak, yakıştımı ? geçtik bizleri, kendi arkadaşlarınıza yaptığınız yanlış değil mi ?
Ben çok iyi biliyorum ki ultraslan'ın içinde bu olaylardan ötürü kazan kaynadığını.
Tribüne siyaset girmesin efendim. Şimdi de savundukları sav bu.
Bir kere ''gezi olaylarına'' siyasi demek, en büyük siyaset'i yapmaktır.
Şahsen benim fikirlerimi savunacak bir parti türkiye'de henüz kurulmadı.
Benim 58 gün sokaklar da sabahlamama sebep olan sahne ''28 mayıs 2013'' günü çocuğunun altını değiştiren anne'nin yanına biber gazı bombası atılması'dır.
Şimdi bu yaşananlara ''siyasi'' diyeceksin. Sonra trübüne siyaset sokmayalım. Azcık delikanlı olun.
Umarım titrer ve en kısa zaman'da kendinize gelirsiniz.
