ben bu yazıyı eski sevgilime yazdım

entry1566 galeri
    986.
  1. ne kadar saklarsanız saklayın, eninde sonunda kalpten dökülen yazılardır.

    tesadüf eseri bir hastane koridorunda tanışmıştık seninle. kalbimin ritmi değişmese de belki bu kızla mutlu olabilirim dedi: iç sesim. tanıma evresinde o çok mutlu gözüküyor bense mutsuz ve yine yalnızlığa teslim. bundan mütevellit ilişkiyi sonlandırmak istiyordum. hani kadınlar hisseder diye bir söz vardır ya işte o da bu durumu hissettiğinden her defasında bana ''sımsıkı sarılıp beni bırakmayacaksın değil mi? beni hep seveceksin değil mi?'' sözler ile gözyaşlarına boğuluyordu. ben de bu gözyaşlarına teslim olup sevmek için didinip mücadele etmeye çabalıyordum. her defasında iç parçalayan sözünü silah gibi bana doğrultup; "sensiz yaşamam" hıçkırıkları atıyordu.

    bir türlü sönmüş yanardağ ağzı büyüklüğündeki yalnızlığımı yamayamamıştım. hep kendi kendime delikanlılık beraber olduğun kıza sahip çıkmaktır ulan! onu kötülüklerden sakınmaktır. hatta kendinden diyordum. o küçük bir anadolu kasabasında muhafazakar bir ailenin kızıydı. gelenek görenek ve tabuları vardı. tabu olan değerine hiç dokunmadım. yanında yatar ama saygıdan "tabu"suna dokunmazdım.. sevginin verdiği saflık mı dersiniz, aptallık mı tam olarak bir sıfat bulamadım.

    sonra o ne mi yaptı? bir ayda şahsıma evlenme teklif eden kız en güzel kazığı attı.

    21.yüzyılda yaşamamıza rağmen ne kadar modern gözükse de köyden çağırıyorlar deyip görücüsüyle görüştü. yetmez istanbula gelip başka bir görücü. daha önce farkına varılmayan kız seninle irtifa almıştı. şans zerk etmiştim adeta damarlarına.. talipleri artmıştı. tabii saftirik olan bana bunların hiçbirini fark ettirmedi..

    zamanla 2 yıllık süreçte sevgili ilgisiz davranmaya başladı. kafamda adeta dinazorlar sevişiyordu. neden neden diye? düşünüp aklıma görücü mörücü gelmedi. ulan bu kız beni seviyor dedim.. meğer görücü buna yanlış davranır, yine sana silahını doğrultur, ağlarda ağlarmış. bir erkeğin en savunmasız olduğu an bir kadının gözyaşlarıyla erkeğe yalvardığı andır.. habersiz tüm saflığımla affettim yine. bir daha, bir daha ve bir daha hatalar yaptı. sevemezsin işte hatalarından. kızın kişiliği gelişmemiş olsa bile özne şahsın aptallık seviyesinde bir saflığı bulunmaktadır. affeder yine, yeniden ve her defasında..

    sonra son çıkan talip biraz daha ciddisimsi'dir. kızın gönlü kaymıştır, belli. ama bunu tabii ki her şeyi gizlediği gibi benden gizler. aniden suçlamalar ve kavgalar başlatır. sen çok kıskançsın der, sebebi sorulduğunda giyimime karışıyorsun, beni kısıtlıyorsun, boğuyorsun arama ve mesajlarınla falan.. halbuki iki yıl boyunca "ne güzel beni kıskanıyorsun. bu sevme işaretidir" demiştir. iki dakika mesajına geç cevap versen bana değer vermiyorsun, gözünde bir hiçim diye yakınan kız 'osuruklu göte her şey bahanedir' sözü gereği artık özneden rahatsızdır, sevgisi bitmiştir ve artık her şeyi batar.

    yani ben vazgeçemedim ya, karşılığında ilk vazgeçilen yine ben oldum..

    10 ay boyunca ne arayıp soran, ne işyerine giden, ne facebooktan mesaj atıp rahatsız eden ben; dün ortak arkadaşlarımızdan olan kızın facebook duvarında paylaştığı evlilik fotoğrafını gördüm..

    evet, dün evlenmişti. o çok istediği uğruna her şeyini vereceği beyaz gelinliği giymişti. bütün arkadaşlarını da çevresine toplayıp mutluluk pozu vermişti.

    bana bu kadar kötülükler eden, strateji konusunda dahi bir komutandan daha iyi ilişki hamleleri yapan, oyunlar oynayan, denemeler yapan, yedekte tutan kız olsa bile boğazıma adeta bir fil oturdu. tarifini bilemediğim bir hüzün kapladı her hücremi. istanbulun her karesinde olan anılarımız geldi aklıma.. ulan sevemesem de bu kızı sevmeye çalıştım ona ihanet etmedim dedim. öylece ekrana bakakaldım. o günün sabahı geceye geceyi ise sabaha bağladım.

    bütün hayallerimi, umutlarımı elimde patlatan kız evliydi artık. benim yarım bıraktığımı sandığım kızı bir başkası tamamlamıştı.

    ve sonra can yücelin o muhteşem sözü geldi aklıma: ''birine verecek sevgin yoksa, ona umut dolu gözlerle bakma..''

    ben bakmaya çabaladım.. seven de ölen de ben oldum.
    4 ...