sekiz yaş kadar olmasa da, yine de bebe belikle derse girmişliğim yok dersem yalan konuşmuş olurum, daş neyi olmak istemem akşam vakti. o değil, iyilik edip, adama akıl vermeye çalışıyorsun; "bak arslanım, şu prof.a dikkat buyur, geçmek istiyorsan derste herifin sadık bir köpeğiymişçesine davran he mi?" deyu, karşılığı liseden yeni mezun olmanın getirisi bir serserilik, bir adamsendecilik, bir takmazlık edası ile; "haha biz ne hocalar gördük!" oluyor. lan pespaye! ne gördün lan okulun ülkücü müdüründen gayrı? koskoca prof. dersi dinlemiyorsun diye, akşamdan özel olarak suda beklettiği söğüt dalını beline vir edecek değil a? hemi varsayalım ki, notu kıt hocanın feriştahını gördün boktan lisende. ee? buradaki hocalar; "sende kalem varsa, nah bende de silgi var, hemi de pelikan!" diyor. şimdi ne bok yiyeceksin? çıkışta topla arkadaşlarını da döversin belki. ya da gayet iyi niyetli düşünelim. "biz ne entelektüel, ne birikimli, ne kültürel altyapısı sağlam hocalar gördük." anlamında kustun o sözleri. ulan senin lisendeki hocanın okuduğu kitapları, buradaki herifler yazıyor çocuğum. sen neden bahsediyorsun?
yani demem o ki sevgili uludağ sözlük yazar ve dahi okurları! böyle bir duruma düşerseniz, amcalığınızı, dedeliğinizi bilin. maskara oluyorsunuz. gurt gocayınca, ite gopeğe mashara olurumuş.