bu rüzgar dindiğinde, herkes nasıl eski haline dönecek, nasıl kendi olabilecek, bilmiyorum...
ama bildiğim bir şey varsa o da ertem şener'in geri alamayacağı işlere imza attığıdır.
düştüğü hallerden sonra engin ardıç'ın, yiğit bulut'un 2-3 gömlek önüne geçmiştir gözümde.
ona bakarak gelmek istediği yerler için kendini harcayan insanı izliyorum, izliyoruz.
bazen yer yer girdiği hallerden utanıyor, bir şey diyemiyor o mentionlara, bambaşka şeylere saptırıyor o zaman.
samimiyetle üzülüyorum haline.
adam gibi cevap vereceğini bilsem sormak isterdim...
nasıl ki bir doktorun hipokrat yemini varsa senin de sarı basın kartın yok mu?
bugün ona ihanet edersen, birilerinin bayraktarlığına, daha da ötesi birilerinin adamı olmaya soyunursan, hangi yüzle taşıyacaksın o kartı ertem?
bak, allah bağışlasın birbirinden güzel 3 çocuğun babasısın.
yarın öbür gün sana bunları sorduklarında ne cevap vereceksin?
cemaatimiz çölde bir vaha gibiydi, aldandık mı diyeceksin?
tanım: koskoca ve saygın bir spor spikerliği kariyerini yarışma sunuculuğu, televizyon pazarlamacılığı ve nihayetinde iktidar çığırtkanlığıyla mahvetmiş insan.
