herkes hatırlıyorsa ve hala gülünüyorsa asla unutulmayacak olan anılardır. hele ilkokul arkadaşları ile görüşüyorsanız, her buluşmanızda konu nedense hep o anıya gelir.
ahan da anlatıyorum,
--komik değil--
annesi babası tarafından kat kat kundaklara sarılarak büyütülen her çocuğun yaşadığı bir kabus vardır, bronşit. ve tabi ki tek çaresi penisilin.
ilokul birinci sınıfa gidiyordum ve o günlerde bronşit nedeniyle her gün bir tane penisilin vuruluyorum.
o da ne, bir gün okulu aşıcılar geldi. (bkz: aşıcı)kabusum. tabi ben çıktım direkt sıranın üzerine, "öğretmenim, ben her gün iğne vuruluyorum zateeeeeennn!" diye haykırıp ağlamaya başladım. zaten iğneden korkuyorum bi de yetmezmiş gibi her gün vuruluyorum, aşı da ne ola ki?
her neyse benim biricik öğretmenim beni "hiç acımayacak, ben yanında durucam, söz" diye ikna etti. e noldu acıdı tabi.
o an kafamı öğretmenimin ceketinin içine doğru gömmüştüm, iğneyi görmemek için. canım acıyınca öğretmenin göbeğine sağ elimle bir yumruk attım.
sonra çok utandım, unutmak istedim ama. unutturmuyorlar. öğretmen babama anlatmış o gün, unutamıyoruz.
--hiç değil--