yalnız bir yerde bir yanlış var. bu sekme, aparat, seçenek adını ne koyarsan koy artık iyiden iyiye bir gammaz rantı haline geldi.
zall, yeni sisteme geçerken sadece istatistik peşinde olmadığını gammazların çok entry ispiyonlamasından ziyade verimli gammazlığın peşinde olduğunu getirdiği kurallarla gösterdi.
ama bu gammaz seçeneği, yeni sistemle tezat oluşturuyor.
bkzı gören gammaz dayanıyor amacının dışında kullanıldı deyu. bkz yönlendirme mi, başlıkla alakalı mı ona bile bakmıyor. silindi mi? silindi; yaz başarılı gammazlıklarıma bir yenisini daha.
gammazı bakmaz, yetkilisi bakmaz, modu bakmaz. bkz amacı dışında mı? evet, hadi silelim. kontrol etmeden silelim.
o halde uludağ sözlük'ün devlet dairesinden bir farkı kalır mı? çok uzun süredir takılmıyorum uludaki aksaklıklara. hani bir sevgilin olur, ısrarla lavaboda dökülen saçlarını bırakır. bir kere uyarırsın, iki kere uyarırsın, işten stresle gelirsin üçüncüde ağzına sıçarsın da yine ısrarla o saçlarını lavaboda bırakır ya. sonra sen de "amaaaan anlamıyor demek ki. madem öyle onu böyle kabulleneyim, saç için kırmayayım" dersin. ben uludağ sözlük'ü böyle kabullendim.
çünkü lanet olsun seviyorum burayı. okumayan yazarlarına, "ahahaa çok güldüm ya" deyip oylamayan tiplere, saçma sapan gammazlara, ilmek ilmek işlediğin entrynin yüzüne bakılmazken yarrak gibi verdiğin bakınızın 28 tane şuku almasına rağmen seviyorum burayı. ekşideki hesabım gümledi yüzüne bakmadığım için. itüdeki seviyeden yıldım yine döndüm. blog sıktı, kendi sözlüğümüzü açtık hatta milliyette 3 ay bomba bomba yorumlar yazdım. kesmiyor, burayı bırakamıyorum. dördüncü hesabım mı beşinci hesabım mı artık ben de bilmiyorum. ben bu kadar kabullenmeye çalışırken, en azından gammazından ufak bir zeka parıltısı görmeyi hak ettiğimi düşünüyorum.
beyler, birbirimizi yormayalım. yaptığınız işi doğru düzgün, hakkını vererek yapın. bir simidi bile mesela, adam gibi yemek lazım. öteki türlüsünü hayat kabul etmiyor, ben sana deyivereyim.
