haci amin al huseyini

entry1 galeri
    ?.
  1. 1893 yilinda kudüs'te dogmustur. Birinci dünya savasi sirasinda Osmanli ordusunda görev yapmis ve çanakkale'de ingilizlere karsi savasmistir. Kudüs Osmanli topragiyken denetimi, zamaninda meclis mebusana bir çok mebus veren huseyni ailesine verilmistir ve emin el huseyni de 1917 yilinda kudüs'ün ingilizlerin denetimine geçmesinden sonra filistin'e dönmüs ve filistinlilere liderlik etmistir. Kudüs'ün düsmesinden önce hiçbir zaman küdus'ten Osmanli'nin atilmasi yönünde çalismamis, bilakis Filistin topraklarini parayala satin almaya çalisan theodor herzl'e "bu topraklar milletimindir. ancak aldigimiz fiyata satariz " cevabini veren abdulhamid'in tavrini siar edinmistir. Siyonistlerle ve filistin topraklarini balfour deklarasyonu ile yahudilere peskes cekmeyi taahhüt etmis, filistinlilerin agir vergilerle topraklarini elinden alip yahudilere sembolik rakamlarla satan, baskiyla ve zorunlu göcle filistinlileri topraklarindan söküp yapay bir devlet kurmaya calisan ingilizlere hayatinin sonuna kadar karsi olmustur.

    filistin'e donüsünden 5 yil sonra 1922 yilinda filistin müftüsü olarak secilmistir. ve müftülügü boyunca yahudi teror örgütleri hanagah, irgun ve stern tarafindan defalarca öldürülmeye çalisilmistir. 1936 da isgale ve yahudi göçüne karsi baslattigi 6 ay süren grevle ingilizleri çok zor durumda birakmistir. bundan sonra ingilizlerden yahudi göçünü durduracagina dair söz almasina ragmen, ingilizlerin sözlerinden dönmesi fazla zaman almamistir ve bu greve katilan bir çok insan ya idam edilmis ya da hapsedilmistir.

    bugün hakkinda ortaya atilan bir çok iddia ingiliz kaynaklarina dayandirilimaktadir. özellikle hitler ile görüsmesi üzerinden, kendisini neredeyse yahudi soykirimiyla iliskilendirilmeye çalisacak kadar abartip uçanlar bile olmustur. ikinci dünya harbi esnasinda ve sonrasinda filistinlilere karsi artan zulüm, filistinlilerin topraklarindan atilmasi, yavas yavas yok edilmesi ve topraklarinin yahudilere peskes cekilmesi üzerine kurulu ingiliz poltikasina karsi; o günlerde ingilizlere karsi ciddi bir güç olan hitler ile görüsmesi, filistin'deki yahudilerin katledilmesi ya da kendilerine uygulanan zulmün yahudilere reva görmesinden degil, direkt olarak filistindeki ingiliz hakimiyetine son verilmesi adina yardim istenmesi adinadir. zira o günlerde bu göç hareketini yöneten ve filistinlilere baski uygulayan en büyük etken ve güç ingilteredir. ayrica daha hitler yahudilere karsi giristigi insanlik disi soykirima baslamadan çok önce, ingiltere ve dönemin siyonist liderleri filistinlilere; sistematik göç ettirme, karsi cikanlari ilginc sekilde hakkinda bulunan ingiliz karsitligiyla ilgili delillerle idam ettirme, ödeyemeyecegi vergiler koyup kisa zamanda topraklarina el koyma, yahudilere ayrilmasi planlanan bölgelerde topraklarini satmamakta direnenlerin kendiliginde ölüvermesi gibi ilginç enstantaneleri!! yasatmaktaydi. bu enstantanelere! sahit olan birisinin düsmaninin düsmanindan yardim istemesini, hitlerin irkciligindan payelendirme, ingiliz düsmani olmasina sasirmak ve hatta bununla suçlamak asil garabet ve bununla birisini hitlerci ve yahudi soykirimi yanlilisiymis gibi lanse etmek ise ahmakliktir.

    evet emin el hüseyni hitler'den, kendi halkina zulmeden siyonistlere ve ingilizlere (onlar ki filistin halkinin topraklarini elinden almis, isgal etmis ve filistinlileri katletmistir) karsi yardim istemistir. ve o hitler ki yahudileri acimasizca yakmis, iskence etmis ve katletmistir.
    hitler'in de siyonistlerin ve ingilizlerin de yaptiklarina süphe yoktur. (var diyenleri bugün halen filistin disinda yasayan toplam nüfusun %60 ina tekabül eden filistinli mültecinin topraklarina dönüsünü, sahibi olduklari topraklardaki haklarindan vazgeçmeleri sartina baglayan israil devletinin tavrini aciklamaya davet ederim. zira bu bile basli basina, klasik propoganda ürünü 'araplar topraklarini para karsiligi satti, biz de büyük paralar verip aldik' iddiasini cürütmeye yeter. ama yine de belirtmekte fayda var; o dönem topraklarini kendi istegiyle satan filistinlilerin sayisi genel nüfusun %1 ine bile tekabül etmez. ki topragini gönüllü satan az sayidaki filistinli ise cok tepki görmüs, halk tarafindan dislanmistir. hatta bir cogu bu tepkiler yüzünden göç etmistir.)
    ancak bu humanist! ve filistin sorunun çözülmesi yanlisi!! olanlari, su lisede ögrendigimiz olaylari dönem sartlari icerisinde degerlendirme objektifligine davet ediyorum.
    bugün hitler'le ilisigi olmus herkesin götoglani, serefsiz, soykirimci sayilmasi mevhumundan yararlanmak ve "hitlerle ilisik = piclik" fizik kuralindan hareket etmek yerine, olaylari sebep sonuç iliskisine dayandirmanin daha mantikli oldugunu düsünüyorum.
    ama illa da bu düz mantikla yol alacaksak da, nasil emin el hüseyni'nin 'hitler'le ilisigi' kestirmesinden giderek kendisini nefret objesi haline getiriyorsak; siyonistlerin, o hitler zulmünden musdariplerin, hitlerden önce ve bugün de ayni zulmü filistinlilere reva gördügünü hatirlayarak en azindan daha objektif bir yaklasim sergileyelim ve nefretle bezenmis humanizmimizi! adilane paylastiralim istiyorum.

    beri yandan sorunu silahla cözmekten baska alternatif kabul etmeyen ve görüsmelere yanasmayan bu adamin kendisi ingilizlere bir kaç defa güvendiginden arkadaslari idam edilmis, kendisi öldürülmeye calisilmistir.

    memleketini kurtarmaya calisan bir adamdi emin el hüseyni. sorunu çözme yanlisi olup olmama gibi bir seyle de asla sucalanamaycak bir adamdir. zira sorunu cikartan kendisi degildir. sorunu cikartanlar siyonist emellerle topraklarina gelip, halkini sürgün etmeye calisanlardir. ayni bizim kurtulus savasimizda "sorun cözmeye calisan ali kemaller" gibi degil, sorunu yaratanlari topraklarinda atmaya calisanlarimiz gibi davranmistir. bu yüzden olusmasinda hiçbir etkisi olmayan sorunu cözmeye yanasmamakla, uzlasmaci ve isbirlikci olmamakla yapilmasi gerekeni yapmistir.

    sorunu çözmek adina ortaya sürülen örnege bakalim.. kimmis? emir faysal!
    ne demis kendisi? "biz araplar, özellikle de okumus olanlarimiz, siyonist harekete sempati ile bakiyoruz. yahudilere buyuk bir içtenlikle 'evinize hosgeldiniz' diyecegiz"!!!
    acaba bu sempatisi o okumus olmakligindan degil de, 1919 yilinin basinda chaim weizmann ile yaptigi anlasmadan ileri geliyor olamaz mi? acaba kendisine bir krallik vaad edilmis olamaz mi?
    iste sorunu cözmek adina ortaya atilmis adam; emir faysal.. he bu arada bu anlasmayi da serif huseyin de telgrafla kutlamistir. hayret! serif huseyin neden es geçilmis ki! halbuki o da bu sorunu cözmek!!! icin en cok caba sarf edenlerdendir! hem de çok okumustur!!! kendisi..
    ama nedense bu okumus! araplarin yaptigi bu anlasma, o zaman arap toplumunda sok etkisi yaratmistir. sanildigi ve bazi 'irlandali' kardeslerimizce fitne adina ortaya atildigi üzere bizi araplar satmamistir. bizi satan iste bu okumus! araplardir. iste bu sorun çözmek için örnek olarak ortaya atilan araplardir.
    memleketini ve halkini korumak icin siyonistlerle ve topraklarini peskes çeken ingilizlere karsi duranlar kötülenirken; uzlasmaci, baris yanlisi diye ittirilmeye calisilan hain, siyonist usagi okumuslar! bunlardir iste..

    ne güzel istanbul be! topragini, halkini savunanlar bugünkü sorunlarin sebebi gösteriliyor, suçlaniyor, kötüleniyor ama hainler, cigeri bes para etmez siyonist kuyruklari, üç kurus ve üç günlük saltanat ugruna kendini satanlar vitrine cikartilip, baris yanlisi, uzlasmaci diye önümüze sürülüyor. hani bunlara "hain" diye sadece biz desek duygusal davraniyor oluruz da bugün sorun bakalim araplara, kaci emir faysal'i, serif huseyin'i vatansever görmektedir? acaba ben duygusalligimdan mi bunlara "hain" diyorum yoksa araplar da genel kani mi bu yönde? bugün o kuyruklarin bir cogunu içlerinden temizledi arap toplumlari. herkese tarihlerinde hak ettikleri yeri verdiler. gerçi o temizleyenler bugün sorunu çözme yanlisi olmamakla itham edilerek, birer emir faysal olamadiklarindan dolayi da elestiriliyorlar. "onlara ne denir bilmiyoruz!" aman "isbirlikci" demeyelim de geri kalan ne derse desin..
    bir de filistinlilere haci emin el huseyni'yi sorun bakalım ne anlatacaklar? ben söyleyeyim; filistin kurtulus mücadelesinin en büyük önderi olarak aniyorlar. fkö ölüm yıl dönümünde anma töreni düzenliyor. halk resimlerini duvarına asıyor. (hani bize bok yemek düşüyorsa eğer halkina sorun derim. bakalim faysallarla özdeşleştirilmeye çalışılan halk neler diyor bir görün derim.)

    hadi araplar içerisinde bu sorunun çözümsüzlügünden nemalanan var. çözmek istemeyenler de var. eyvallah.. iyi de bu sorunun asil kaynagi hakkinda tek kelime edilmeyince iste o zaman "adalet" diye bir sey oldugunu hatirliyor insan. bugün dünyanin tek fasist ve kafatasci devleti israil bu sorunun cözümsüzlügünde sorumlu olarak hatirlanamamis nedense! nedense hitler'in soykiriminda ve zulmünde yasadiklarini bugün filistinlilere reva gorenler unutuluvermis. zulüm gören bir halk bugün filistinli cocuklari katlediyor, hem de hitler'den ögrendikleri gibi katlediyor, filistin'i dünyanin en büyük hapishanesi haline getiriyor, canlari her sikildiginda tanklarla evleri bombaliyor, sinirdan istedigini sokuyor, istedigini sokmuyor, ac birakiyor, susuz birakiyor, annesiz, babasiz kardessiz birakiyor ama sorunun cozulememesinin en buyuk sebebi israil'e tek soz yok. siyonist usaklari vitrine cikartiliyor ama bir emin el huseyni bir de arap ülkeleri günah kecisi. sunca adaletsizligi ve yanliligi "kasap saron" bile yapmaya utanirdi heralde.

    (ulan söylesem tesiri yok sussam gönül razi degil.)

    ortada bir sorun varsa çözümü için önce coluk couk öldüren piçler, zulmeden köpekler uzlasmaci olsun. bugün nasil hitler'den nefret ediyor ve lanetle aniyorsak, yarin filistinlilere bu zulmü yapanlari da yazacaktir tarih. o zaman bunlari görmezden gelenleri de yazar belki.. belki bu katliama gözünü yuman dünyayi ve israil'in zulmüne ses etmeyen, yahudi fasizmini söylemeye dili varmayanlari da yazar..
    1 ...