arapça bilenler için doğru olabilir niteliktedir. çünkü kuran'da bazı ifadeler (çoğu ateistin 'neden burada böyle demiş koskoca tanrı?' diye çelişki olarak addettiği noktalar gibi), kendi diline, yani arapça'ya, onun sahip olduğu inceliklere özgüdür. bir türk, bir ingiliz, bir fransız elbette mealden de anlar. çeviri roman, şiir okumak gibi bu durum. hepimiz çeviri şiiri okuybilir, anlayabiliriz ama verilmek istenen duyguyu %100 algılayabilir miyiz? dine uzak olanlar diyecek ki "arap aşıklarının savunması bu", "ne yani herkes arapça mı bilmek zorunda?" ama öyle değil. kuran latince olsaydı yine durum aynı olacaktı + eğer ki biz dünyevi sebeplerle, ekonomik kaygılarla, sevdiğimiz için ingilizce/yabancı dil öğreniyorsak, gerçek, ahiret hayatımızı etkileyecek kurallar, tavisyeler bütünü kuran'ı tam anlamıyla (içindeki incelikler, arapça diline özgü edebi kurallar, sanatlar vs.) anlamak için arapça öğrenmek zor gelmemeli aslında ama geliyor nedense... ve kuran-ı kerim, çeviriye rağmen bu kadar güçlü bir anlatıma sahipse, asıl dilinde ne kadar kuvvetlidir, arapça bilenler bilir.
ama iki şeyi belirtmek istiyorum: birincisi, bunun arap aşığı olmakla ilgisi yok. "arapça" yerine, istediğiniz dil konsun, diyecekelrim(iz) aynı. ikincisi, böyle konuştuğu iddia edilen kişi de zannetmiyorum ki bu cümleyi "amaaan, zaten anlamaycaksınız. ne diye türkçe'sini okuyorsunuz? boşverin." amacıyla söylememiştir. çünkü öyle olsa bile mantık hatası içermektedir cümle. ben arapça bilmiyorken, anadilimle yazılmış bir metni mi anlamayacağım?