bir oyun perdeleniyor bugün
bilmemnerenin sahillerinde
sen, bilirsin
boydan boya yalnızlık oluyor
bir mendilci çocuk, mendil satıyor
eski istanbul beyfendisi balık,
eski istanbul hanımefendisi
beyfendiyi tutuyor
deniz, sanki bişey tutuyor
garip
kaldırıp sonra kıyılara vuruyor
bir hal var bu denizin halinde
bir ben biliyorum,
bir de yarenimiz martılar
gözlerime güneş vuruyor
saatin bilmemkaçı
ve yılın bilmem hangi ayı
deniz kaldırıp güneşi de
kıyıya vuruyor
onu vuruyor, beni tutuyor
bu sefer olmadı diyorum
bir sigara yakıyorum
derin bir nefes,
sonra bir nefes daha
başım dönüyor, garip
çiftler, belediye banklarını
tek tek zaptediyor
bir bank buluyorum boş
ama oturmayacağım
tek başıma oturmak
beni ürkütüyor
sonra herkes bize bakıyor,
herkes, bize bakıyor
herkes sanki bizi tutuyor
dudaklarını görüyorum
yarı açık yarı açık gözlerimle
dudakların sonra
sanki bir şey tutuyor
sarıyer'deyim ya
adı sarıdır buranın
kendi yeşil
gri belki biraz da
mavi, belki de en çok
ellerin, göğü tutuyor
gök, bulutları
sanki bir hal var bulutlarda
bıraksalar,
bıraktıkları her an sanki
sağanak kusuyor
denize akıyor
deniz bana seni hatırlatıyor
çenesini kıracağım diye
martılar çok korkuyor
bir sigarayı ters yakıyorum,
aşık mıyım neyim
etrafıma bakıyorum
etraf, bize bakıyor
sanki aklımıza o an
başka hiç bir şey gelmemiş gibi
dudaklarımız bakıyor birbirine
yalnızlıklarımızı
siper ediyoruz
etrafa bakıyoruz
etraf, bize bakıyor
sarılığı adından ibaret
bu yerde
bir kapalı gişe dönen
bu sahilde
güneş, bulutların ardına kaçıyor
gözlerim kamaşıyor
yaşarırken yeşeriyor
bişey var sanki gözlerimizde
seninkiler karadeniz'e bakıyor
benimkiler şavkını marmara'da
görüyor
bir sabah daha avuçlarımda
biraz limon tadı karışmış
koca bir şişe vodka
bir devrik lider gibi
yan duruyor ranzasında
sen, bilmiyorsun
sen, anlamıyorsun
sen, korkmuyorsun
sevinmiyor, üzülmüyor
heyecanlar yaşatmıyor
hayaller kurmuyor
tüylerin diken diken
avuçların ıslak ıslak
olmayınca
yaşamam da sanıyorsun
kalbin çarpıyor
sesin titriyor
elin, ayağın boşanıyor
gözlerin yumuluyor
gözünün bebekleri
olduğu yerde durmuyor
güneş bir kere daha
sonra bir kere daha
yarın bir kere daha
üzerine doğuyor
ve sen, bugünün gölgesinde
bir kapalı gişe sahilinde
hiç yaşamadığın kadar
hiç bir yerde yaşatılmadığın
hiç bir yerde tanınmadığın kadar
tanınıyor, biliniyor
yaşıyor, yaşıyorsun