yusufun zuleyhasi

entry254 galeri
    101.
  1. nickini kıskandığım yazar. yusuf olmak kadar, bir ömür yusuf'u bekleyebilmek zor iş sonuçta. bir yusuf'un züleyhası olmak kolay mı?

    o yüzden ilk olarak, yusufu kaybettim eşliğindeki asla unutamadığım ekmek teknesi sahnesini hediye ediyorum sana sevgili yazar.



    sonrasında nazan bekiroğlu anlatımından şu satırları da isminin güzelliğine ithafen sana armağan ederim.

    --spoiler--
    zaman geldi zaman geçti.baktabul
    züleyha efendi,yusuf köleydi.ama züleyha bir kadın,yusuf bir erkek şimdi.
    kim kaderin züleyha'yı köle etmek için önce yusuf'u pazarlara düşürdüğünü tahmin edebilirdi ki?
    yusuf'un gelişi ahir ise evvelin yittiğinden kim söz edebilirdi?
    değil mi ki evvel olan bazen ahir gelirdi.
    geceydi.aşk,gökyüzünün tabakalarını inip de birer birer,züleyha'nın kalbinin zarına değdi,o en içteki fuada işledi.
    yusuf'un kokusu dokundu önce züleyha'nın ruhuna.sonra sesi.
    oysa züleyha rüyasında ne kokuyu,ne de sesi bilmişti.
    sesi ve kokusu ruhuna çarptığında,züleyha,yusuf'u hatırladı.
    züleyha yusuf'u hatırladı ama bu ilk hatırlayışta tenden cana,candan tene dönecek olan döngü içinde önce teniyle hatırladı.
    bir kadınla bir erkeğin birbirine irtibatlanmasında,yalnız başına kaldığında eksik kalan o basamakta hatırladı.
    güzelliği farketmeden güzelliğin cezbesinde kaldı.
    züleyha uyandı.
    ama züleyha,rüyasında bir velinin şüphesiyle değil,teninin ürperişiyle uyandı.
    bir yangının hararetine düşen tapınaklar geldi tapınaklar geçti içinden züleyha'nın .
    kendisi bilmiyordu,hiç kimseler henüz bilmiyordu.
    ama yürünecek yolu vardı.
    ku-yı dilaraya hu demeye,
    kalbin hassas terazisine düşmeye,
    çok çile,
    çok gözyaşı,
    çok zaman vardı.
    geceydi.
    nil kıyısında gece hiç bu kadar yağmurlu,yağmur hiç bu kadar karanlık olmamıştı.
    yusuf'un elleri,yusuf'un gözleri,yusuf'un alnı.
    yusuf şimdilik züleyha için sadece bu kadardı.

    züleyha kendi kalbine baktığında,yusuf'u neden sevdiğini ve yusuf'u nasıl sevdiğini merak etti ilk kez.
    perdeler kalktı kalbinin üstünden.işık.

    "yusuf,seni sevdiysem"dedi züleyha,hükümdarın tahtına hükümdardan başkası oturamayacağından.
    şehzade için saklanan giysiler ancak şehzadenin bedenine uyacağından.
    padişahların ülkeler fethettiği görülmüştür de,kölelerin ülkeler fethettiğine bir yusuf'ta tanık olmuşuzdur.görüyorsun ya yusuf,seni sevdiysem yazgım bana yapacak başka bir şey bırakmamış olduğundan.senin güzelliğin gibi benim de muhabbetimin nedeni olmadığından.

    --spoiler--

    elbette yazılacak çok şey, söylenecek binlerce söz var değil mi yazar arkadaşım? ama ne kadar söz varsa söylenecek, hepsi sonsuzdur. o yüzden ben durmayı bilirim diyorum ve gidiyorum buralardan.
    ne güzel nickmiş bee* sevgiler.
    0 ...