istanbullu avanakların saçmaladıkları ve hatta komik duruma düştükleri karşılaştırmadır.
istanbul kavimler kapısıymış, tek saray binası binlerce yılın anlatamadığını anlatırmış...işte bu yüzden istanbul barzolar kenti diye anılıyor. tek bildikleri bizans ve osmanlı olduğu için ve onları da işine geldiği zaman sahiplenip, işine gelmediği zaman yıktığı için...
istanbullu haliç der, köprüden aşağı boca edilen suların altında rakı içmeyi marifet zanneder, kordon'un asaletinden bihaber yaşar.
istanbullu boğaz der, boğazın içine ettiğinin farkında bile değilken ege'nin hatta akdeniz'in en güzel 3 körfezinden birine "amaan o da ne ki" deme andavallığını gösterir.
istanbul insanı "istanbul beyefendisi" falan değildir, saçmalayıp komik olmayalım. istanbul insanı işi gücü, tası toprağı olmadığı için köylerden kopup gelmiş ve kendi kültürünü de koca şehre zorla kabul ettirmiş hanzoların çoğunlukta olduğu bir kavramı ifade eder. en basitinden şu anda istanbul'da yaşayan sivaslıların sayısı yedi göbek istanbulların sayısından fersah fersah fazladır. o gerçek istanbullu beyefendiler de seneler önce terkedip gitmişlerdir şehri zaten...
istanbul büyüktür evet, çok büyük bir kasabadır. kentli olma kültürünü bu ülkeye izmir öğretmiştir.